Akran Zorbalığı

Akran Zorbalığı

Akran Zorbalığı

Çocuklar birbirine zorbalık yapar mı? Cevap kesinlikle evet. Çünkü yapılan çalışmalar her 3 çocuktan 1 inin hayatlarının bir döneminde akran zorbalığına maruz kaldığını, çocukların %10-14 civarının ise 6 ayı aşan kronik akran zorbalığına maruz kaldığını işaret ediyor.

Bir çocuğun benzer yaş grubundaki başka bir çocuğa sözel ya da fiziksel şiddetine akran zorbalığı adı verilmektedir. Zorbalık yapan çocuk diğerini kimi zaman fiziksel kimi zaman duygusal yönden “zayıf” görür ve acı çektirmeyi amaçlar. Çocukların bu durumu anlaması ve yaşadığı zorbalığı atlatması uzun sürebilir. Eğer çocuk yaşadığı zorbalığa tepki

Akran Zorbalığı 

Akran Zorbalığı 

göstermez ve bundan kimseye bahsetmemeye devam ederse akran zorbalığına maruz kalmaya devam eder ve böylece başka çocukların da kendisine akran zorbalığı yapma ihtimalini arttırır. Bu şekilde sürekli hale gelip çocuğun ruhsal durumunu da bozabileceği için zorbalığın önlenmesi çok önemlidir.

Zorba tutumlar küçük yaşlarda daha çok fiziksel saldırılar şeklinde ve sözel olarak alay etme şeklinde kendini gösterirken, ortaokul ve lise yıllarında bu şiddet türü kendini sosyal, psikolojik ve hatta fiziksel şiddete bırakabilir. Normal bir şakalaşma ve oyun dışında çocukların birbiri ile uğraşması çok rahatsız edici boyutlara ulaşabilir ve çocuklar birbirlerine karşı çok acımasız da olabilirler. Çoğunlukla da bunu basit bir oyun, şakalaşma olarak başlatırlar ve daha sonra dozajını arttırarak, daha da genişleterek devam ettirirler. Ancak ne yaptıklarını ve ne tür sonuçlara yol açtıklarını fark etmezler. İşte bu nedenle bu konunun okullarda ve evlerde konuşularak çocukların bilgilendirilmesi ve farkındalık kazandırılması önemlidir.

Zorbalık sadece yapan ve yapılanı ilgilendirmez. Bu durum aileleri ve hatta tüm toplumu ilgilendirir. Çünkü sözel ya da fiziksel şiddet eylemi maruz kalınma ile artar. Çocuk, evde ebeveynlerinin birbirine bağırdığını, hakaret ettiğini, vurduğunu ya da dövdüğünü görüyor hatta ebeveynleri tarafından dövülüyor da olabilir. Böyle bir ortamda büyüyen, ebeveynleri tarafından sürekli eleştirilen, küçümsenen, aşağılanan, kötü söylemlere maruz kalan çocuğun kendisinden daha zayıf bulduğu başka bir çocuk karşısında aynı tutumlara başvurma ya da kendisinin maruz kalma ihtimali vardır. Çocuğun sadece kendini koruması ve zorbalıktan uzak durması da tek başına yeterli değildir. Zorba davranışlara dur diyebilmesi ve zorba davranışa maruz kalan diğer çocuklara da yardım etmeye teşvik edilmesi gerekir.

Çocuğu zorbalıktan korumak, onunla iletişimi iyi tutmakla başlar. Emek verdiğimiz, öğrettiğimiz ve geliştirdiğimiz iyi bir davranışın kuşaklar boyunca bir nesilden diğer nesle aktarılacağını unutmamalıyız! İşte bizi anne baba olarak, ölümsüz kılacak olan da budur! Çocuğu zorbalığa karışan ailenin öncelikle çocuğunu dikkatle dinlemesi, çocuğuna nasıl yardım edebileceği üzerinde düşünmesi, okul ile iş birliği yapması ve olanak varsa okul dışı uzmanlardan da destek alarak çözüm üretmede iş birliği yaklaşımları kullanması önerilmektedir.

                                                                                                                                                     Psk Funda Sarı

Facebook
Twitter
LinkedIn
Telegram
Comments