Çocukluk Çağı Travması: Görünmeyen Yaralar
Çocuklukta maruz kaldığımız stres verici olayların yetişkin ilişkileri üzerinde de derin ve uzun süreli etkileri olabilir ve bireylerin ilişki kurma ve sürdürme yeteneğini etkileyebilir. Kişinin çocukluktan gelen travması sebebiyle yaşayacağı güven sorunları oluşabilir. Çocukluk travması, özellikle de bir bakıcıdan kaynaklanıyorsa, güven sorunlarına yol açabilir. Bir kişi, tıpkı çocukluğundaki gibi incinebileceği veya ihanete uğrayabileceği korkusuyla başkalarının iyi niyetli olduğuna inanmakta güçlük çekebilir. Diğer bir durum ise bağlanma sorunlarıdır. Çocukluktaki travmatik deneyimler, yetişkinlikte güvensiz bağlanma stillerine yol açabilir. Terk edilme korkusu olarak ortaya çıkabilen bu durum ilişkilerde takıntılı bir şekilde bağlanmayı beraberinde getirebilir (endişeli bağlanma), veya yakınlıktan korkma şeklinde ortaya çıkarak (kaçıngan bağlanma) duygusal kopukluk ve kendini izole etmeye yol açabilir. Peki nedir bu çocukluk travması ve etkileri nelerdir?
Tahminen çocukların %46’sı yaşamlarının bir noktasında travma yaşar. Yetişkinler genellikle “Şu an daha çok küçük, bunu yetişkin olduğunda hatırlamaz bile” gibi şeyler söyler, ancak çocukluk travmalarının ömür boyu etkisi olabilir. Bu, çocuğun korkunç bir deneyimi yaşarsa duygusal olarak sonsuza kadar yara alacağı anlamına gelmez. Ancak çocuğun travma ile başa çıkmak için profesyonel yardıma ihtiyaç duyabileceği zamanı tanımak önemlidir. Erken müdahale aynı zamanda yetişkinliğe kadar süren travmanın etkilerini önleyebilmektedir.
Çocukluk travması nedir?
Çocukluk travması, bir çocuğun yaşadığı korku uyandıran ve genellikle şiddetli, tehlikeli veya yaşamı tehdit eden bir olaydır. Olumsuz çocukluk deneyimleri olarak da adlandırılan, travmaya yol açabilecek birçok farklı deneyim bulunmaktadır. Fiziksel veya cinsel istismar, çocuklar için travmatik olabilir. Bir kereye mahsus olan olaylar, bir trafik kazası, doğal afetler (örn; deprem), sevilen birinin kaybı veya önemli bir tıbbi olay da çocuklar üzerinde psikolojik bir etkiye sahip olabilir. Sürekli stresli bir şekilde tehdit altında yaşamak, tehlikeli bir mahallede yaşamak veya zorbalığa maruz kalmak yetişkinler için normal gibi görünse de çocuklar için travmatik olabilir. Çocukluk travması, doğrudan çocuğun başına gelen deneyimleri içermek zorunda bile değildir. Sevilen birinin büyük bir sağlık sorunuyla karşılaşmasını izlemek veya şiddet içeren medya araçları da bu etkiye sahip olabilir. Fakat sadece bir olayın rahatsız edici olması, onu travmatik yapmaz. Örneğin, ebeveynlerin boşanması bir çocuğu olumsuz etkileyecektir, ancak bunun mutlaka çocuğu travmatize ettiği anlamına gelmez.
Çocukluk Travması ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
Kızların %15’i ve erkeklerin %6’sı travmatik bir olayın ardından travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) geliştirebilmektedir. TSSB’si olan çocuklar travmayı zihinlerinde tekrar tekrar yaşayabilir, kendilerine travmayı hatırlatan herhangi bir şeyden kaçınabilir veya oyunlarında travmayı yeniden canlandırabilirler. TSSB’si olan çocuklar ayrıca:
-Olduğundan daha küçük yaşta gibi davranabilir (örn: parmaklarını emmek)
-Odaklanma sorunu yaşarlar
-Daha depresif veya endişeli hissederler
-Başkalarına karşı şefkatli davranmakta güçlük çekerler
-Artan öfke ve saldırganlık durumları gözlenebilir
-Okulda problem yaşarlar
-Uyumakta zorluk çekerler
-Bir zamanlar keyif aldıkları etkinliklere olan ilgilerini kaybedebilirler.
Burada dikkat edilmesi gereken şey ise; TSSB geliştirmeyen çocuklar bile, travmatik bir deneyimin ardından duygusal ve davranışsal sorunlar sergileyebilir. Üzücü bir olaydan sonraki haftalar boyunca dikkat edilmesi gereken bazı şeyler şunlardır:
-Öfke sorunları
-Dikkat sorunları
-İştahtaki değişiklikler
-Yeni korkuların gelişimi
-Ölüm veya güvenlikle ilgili artan endişeler
-Sinirlilik hali
-Normal aktivitelere karşı ilgi kaybı
-Uyku sorunları
-Üzüntü
Bir çocuk, bakım vereni tarafından duygusal, fiziksel veya cinsel istismar yaşarsa, bu ileriki yaşamda ilişkileri kurma biçimini de derinden etkiler.
Bakım veren ve onları koruyan kişilere olan güvenleri paramparça olur, bunun sonucunda güçlü bir güvensizlik ve korku hissi gelişir. Bu durum, çocuğun kimlik duygusunun parçalanmasına yol açabilir ve bu çatlakları tamir etmek ve güveni yeniden tesis etmek için uzun zaman ve çaba gerektirir. Bu gibi durumlarda, bu çocuklara duygusal dünyalarında gezinmelerine yardımcı olmak için destekleyici ve terapötik bir ortam sağlamak hayati önem taşır. Belirtileri tanımak ve uygun profesyonel yardımı sağlamak da son derece önemlidir. Burada önemli olan şey, iyileşmenin sadece görünür yaraları tedavi etmekle ilgili olmadığı, aynı zamanda yüzeyin altında gizlenen acıları anlamak ve ele almakla ilgili olduğunu bilmekte fayda vardır.
Klinik Psikolog Zeynep Sürücü
Çocukluk Çağı Travması: Görünmeyen Yaralar,travma,duygusal, fiziksel, cinsel istismar,şiddetli, tehlikeli,güven,güç,çocuk,
istanbul psikolog,şişli psikolog,beşiktaş psikolog,online terapi,online psikolog,en iyi psikolog,psikolog ücretleri,ücretsiz psikolog,istanbul tavsiye psikolog,psikolog randevu,psikolojik destek,psikolojik danışmanlık,psikoloji,psikoterapi,psikolog,ünlü psikologlar,başarılı psikologlar,online psikolog tavsiye,erkek psikolog,kadın psikolog,psikolog istanbul,psikolojik rahatsızlıklar,psikolojik ilk yardım,psikolojik test,psikohelp,mecidiyeköy psikolog