Drama Terapisi

                                        Drama Terapisi

Drama terapisi, yaşamın bir oyun üzerine kurgulanmış olduğunu düşünen bir yaklaşımı benimsemektedir. 1930’lu yıllardan günümüze gelen bir yaklaşım olan drama terapisi, öncelikle kişinin hayattaki kendi rolünü bulması gerektiğini savurur. Bu nedenle drama terapisinin, öncelikle kişinin hayattaki rolünü doğru tespit edip, analiz edilmesiyle başlayan bir süreci vardır. Kişinin hayattaki rolünü analiz ederken eş zamanlı olarak, kişinin kendini tanıma sürecine girmesi, kendi ile tanışmasına olanak sağlanmaktadır. Geçmiş ile gelecek arasında canlı bir resim olarak görülen drama terapisi, kişinin dramatik süreklerinin özelliklerini, yaşamlarındaki sorunlu konuları tanımalarını ve bunlarla baş etmenin alternatif yollarını keşfetmeleri için uygulanabilim

drama terapisi

drama terapisi

ektedir.

İnsan, hayattaki rolünü ararken kendini bazen kendi yazdığı ve yönettiği bir senaryoda bulabilirken bazen de hiç farkına varmadan başkasının senaryosu içerisinde ara bir karakter olarak bulabilir. Bu aşamada acaba başkasının senaryosu içinde olmak o kişinin kendi tercihi midir, yoksa kendi senaryosunu yazma yaratıcılığını gösteremediği için mi durum böyle gelişmiştir? Bu sorunun cevabına her insan kendi yaşantısının başrolü olmak ister ve kendi senaryosunu yönetmek ister diye cevap veren drama terapistleri, işe yazarlık temelli bir çalışma ile başlamayı tercih etmektedirler. Bunu takiben, hikaye anlatımı, rol yapma, rol değiştirme, doğaçlama, imgelem, sahne maskeleri gibi yöntemlerden yararlanarak çalışırlar. Bu yöntemlerle kişilerin, geçmiş yaşantılarının ortaya konulması ve rollerin en doğru dağıtımının yapılması dışında, kişilerin gelecekleriyle de ilgilenilir. Herkesin kendi geleceğini kendi inşa etmesi istenir ve bu inşalar sahneye yansır. Bu konuda drama terapisinin çıkışı ‘geçmiş ve geleceğin kuvvet noktası şimdidedir’ cümlesine dayanmaktadır. Bu konuyu örnekle açıklamak istersek, derler ki, 40 gün hasta rolü oynarsanız 41. gün hastalanırsınız.

Drama terapisi için Jones 1996 yılında, dramatik yansıtma yoluyla, bir katılımcının içsel çatışmalarını, yeniden canlandırma gibi tiyatro teknikleriyle dışa vurduğu durumlarda, içsel – duygusal durumlar dış dünyaya yansıtıldığı için, yeni perspektiflerin oluşturulduğunu ve böylece değişimin gerçekleştiğini söylemiştir.

Drama terapisinde estetik uzaklık olarak adlandırılan; rol oynarken imgelerden ya da metaforlardan yararlanma tekniği ile kişilerin, direk açığa çıkarmak istemediği, hassas konular üzerinde tartışma fırsatı yakalanmasına olanak veren ve kişilere yansıtma yaptırarak boşalım sağlatacağı ön görülen yöntem olarak karşımıza çıkan bu yaklaşım ile kişilerin sağaltımı hedeflenmektedir.

Drama terapisi, bu alanda eğitim almış psikolog ve/veya psikiyatristler tarafından, grup terapisi yada bireysel terapi şeklinde; açıklanamayan derin üzüntü, utanç, kızgınlık ve suçluluk duygusu yaşayanlarda, öfke patlaması yaşayanlarda, bağımlılıklarda, depresyon ve mutsuzluk durumunda, kişisel ya da önceki kuşak travmaları ile dolanık yaşayanlarda, takıntılı düşünce ve davranışların görüldüğü durumlarda, erken çocukluk döneminde kayıp yaşayanlarda, tekrarlayan kazalarda, kadın-erkek ilişkilerinde problem yaşayanlarda, hastalık ve kronik sağlık problemi yaşayanlarda gibi, çok geniş bir profil ile yapılabilmektedir.

Elifnur Kuzuoğlu

Facebook
Twitter
LinkedIn
Telegram
Comments

Related posts