Flört Şiddeti

Flört şiddeti 1980’lerden sonra oldukça yeni ortaya çıkan bir kavramdır. Flört şiddeti romantik ilişki içerisindekilerin birbirlerine yönelik sözel, cinsel, sosyal kısıtlamalar, duygusal ve fiziksel şiddet barındıran eylemlerde bulunmasıdır. Toplumumuza bakıldığında genelde kadınlara uygulandığı bilinmektedir. Ancak kadınlar gibi erkekler de çeşitli şiddet türlerine maruz kalabilmektedirler. Dünya Sağlık Örgütü şiddeti 3 kategoride değerlendirmekte.

 1. Öz yönelimli şiddet: Bireyin kendisine yönelik yaptığı şiddettir. İntihar gibi hayatını sona erdirme davranışları, planlar organize etmesini veya eylemde bulunmasını şeklinde.

 2. Kişilerarası şiddet: Birbirini tanıyan veya tanımayan bireylerin birbirlerine yönelik olan şiddet davranışlarıdır. Eş şiddeti, çocuk istismarı, yaşlı istismarı, tecavüz, cinsel saldırılar gibi davranışları örnek olarak verilebilmektedir.  

3. Toplumsal şiddet: Birbirini tanıyan-tanımayan bireylerin birbirlerine yönelik ekonomik, siyasal ve sosyal olarak uyguladıkları şiddettir.

Flört Şiddeti neden var?

Flört şiddeti, partnerler arasındaki güç dengesizliğinden kaynaklanan ilişkisel bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca bazı bireylerin kendilerini sözlü olarak iyi bir şekilde ifade edemeyişlerinden de kaynaklanabilmekte. Şimdi kendi ilişkinizi düşünün. Partnerinizin sizi denetleme güdüsünün bulunması ya da size bazı konularda baskı kurması bir örnektir. Mesela arkadaşlık ilişkilerinize müdahale etmesi, sürekli kontrol altında tutmak istemesi, kısıtlaması, kıskançlık yapması veya aşırı üzerine titreme gibi faktörler flört şiddetine neden olan önemli etkenlerdir.  

Flört şiddeti için önemli bir nokta kültürel normlar ve toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanmasıdır. Cinsiyet eşitliliğinin önemini biraz daha görmemiz gereken bir konudur flört şiddeti. Dünya Sağlık Örgütü, toplumsal cinsiyet rollerinin eşitliğini özümsememiz kadınların daha fazla flört şiddetine maruz kaldıklarını açıkladı. Cinsiyetlere ait normlar ne kadar fazla önemsenirse, toplumda da o oranda şiddet görülme sıklığı artmakta. Örneğin, sevgilimin sözünden çıkamam diyen bir kadını ele alacak olursak, bu kadının cezalandırılmayı baştan kabul ettiğini görürüz.

Flört şiddetinin psikolojik boyutu:

Flört şiddetine maruz kalan bireylerde alkol-madde kötüye kullanım, depresyon, anksiyete ve intihar davranışları görülebildiğini biliyor muydunuz? Yine buna maruz kalan bireyin benlik saygısında ciddi bir düşüş olabileceğinde hepimiz hemfikirizdir. Bireyin ilişki içerisinde olduğu partnerini kısıtlaması, hükmetmesi, görmezden gelmesi, giyimine karışması, partnerinin kişisel alanına müdahalede bulunması psikolojik flört şiddetinin en bilindik davranışlarındandır. Eğer bunlara maruz kalıyorsanız siz de psikolojik bir flört şiddeti mağdurusunuzdur. Yine fiziksel şiddetle kıyaslandığında psikolojik şiddet daha fazla kabul edilebilir bulunmakta. Bazılarımız ise ilişkimizdeki bu şiddet türünün farkında bile olamayabiliyor. Psikolojik şiddette asıl amaç, partnerinin kişisel haklarını ve öz değerlerini hedef alarak onda korku ve bağımlılığa neden olmaktır.

Bireyler bazen maruz kaldıklarını “şiddet” olarak değerlendirmemektedirler. Fakat şiddetin farkına varabilmek ve farkındalık kazanmak, bütün şiddet türleri için vurgulanması gereken noktadır. Mağdurun, kendisine yönelik yapılan şiddeti haklı görmesi, şiddetle mücadeleyi maalesef ki ketlemekte.

Psikolog Süreyya ÇALIK

Facebook
Twitter
LinkedIn
Telegram
Comments