Her Zaman Uyum Sağlayabilir Miyiz?

Her Zaman Uyum Sağlayabilir Miyiz?

Her Zaman Uyum Sağlayabilir Miyiz?

Günlük yaşamımızda çevremizden gelen istekler ve beklentiler vardır. Ailemizin, sosyal çevremizin, arkadaşlarımızın, iş hayatımızın, toplumumuzun bizlerden beklentileri ve istedikleri ile kendi isteklerimiz arasında bir denge kurmaya çalışırız. Bu isteklere ve beklentilere içinde bulunduğumuz durumun sınırları çerçevesinde elimizden geldiğince başa çıkmaya, uyum sağlamaya çalışırız. Peki bizler her zaman bu isteklere ve beklentilere uyum sağlayabilir miyiz?

Hayatımızda her şey, her zaman yolunda gitmeyebilir. Günlük yaşamımızda karşılaştığımız herhangi bir stresörle birlikte çevremizden gelen bu isteklere ve beklentilere verdiğimiz tepkiler değişebilir ve bazen bizlerden beklenilen, istenilen tepkileri veremeyebiliriz. Gündelik hayatta sık sık karşılaşılan stresörler genellikle iletişim problemleri, partnerden ayrılma, iş değişikliği veya ekonomik zorluklar gibi sıradan olaylardır. Hepimiz stresörlere duygusal veya davranışsal olarak tepkiler veririz. Fakat stresörlere verdiğimiz tepkiler aşırıya kaçıyorsa ya da beklenenden daha fazla tepkilere dönüşüyorsa, mesleki ya da sosyal ortamda anlamlı bir bozulma söz konusuysa ve stres etkeninin başlangıcından itibaren 3 ay içinde gelişip 6 aydan fazla sürmüyor ise burada uyum probleminden söz edebiliriz. Yani uyum probleminde stresli bir olaya karşı verilen aşırı tepkiler ve kişinin işlevlerini olumsuz yönde etkileyen tepkiler söz konusudur.

Her Zaman Uyum Sağlayabilir Miyiz?

İşten çıkarılma, partnerden ayrılma gibi durumlar genellikle kişilere sıkıntı verir. Ancak işten çıkarıldığında ya da partnerinden ayrıldığında kişi ağlama krizleri, yoğun kaygı ve umutsuzluk, saldırganlık, yasal sorunlar yaşamak gibi hem duygusal hem de davranışsal aşırı tepkiler veriyorsa burada kişinin böyle durumlar karşında uyum sorunu yaşadığından bahsedebiliriz. Uyum probleminden bahsederken kişilerin önceden anksiyete bozukluğu, depresyon ya da yas tanıları almamış olmaları gerekir. Yani gündelik hayatta karşımıza çıkan zorluklar söz konusudur. Genellikle böyle durumlar kendiliğinden sonlanır ve düzelme daha hızlı ve tamdır.

Uyum probleminin bazı alt tipleri vardır. Bunlar depresif duygu durumu ile giden (depresif duygulanım, ağlamaklılık, vb), anksiyete ile giden (aşırı kaygı, sinirlilik, vb), anksiyete ve depresif duygu durum ile giden, davranış bozukluğu ile giden (başkaların haklarına saldırı, yıkıp dökme, vb), duygu ve davranışın bozukluğuyla giden tipleridir.

Sonuç olarak gündelik yaşamımızda stresörlerle karşılaşmamız beklenen bir durumdur. Bu karşılaştığımız stresörlere verdiğimiz tepkiler aşırıya kaçmadığı sürece ve bizlerin işlevleri bozulmadığı sürece uyum sorunu yaşamamız gayet beklenen bir durumdur. Beklenenden fazla tepkilerin verilmesi ve işlevlerde bozulma olması durumunda kısa psikoterapiler önerilebilir.

Psk. Ecem ERBAY

Facebook
Twitter
LinkedIn
Telegram
Comments

Related posts