Neden Trip Atarız?

Neden Trip Atarız?

Kuvvetle muhtemel her insan, hayatında en az bir kez, yakın gördüğü bir insana trip atmıştır. Belli bir olay sonrasında susup konuşmamış, imalarda bulunmuş ya da ilgili olmayan bir durumda o konuya göndermeler yapmıştır. Olay yaşanmış bitmiştir (!) ancak tripler devam eder. Devam eden tripler de, aynı şekilde, karşılığında benzer tepkiler alırsa her şey daha karmaşık hale gelir. Bir örnekle başlayalım. Sevgilisi tatile, ailesinin yanına gittiğinde kendisini 3 gün boyunca hiç aramamış bir kadını düşünelim. Kadın da 3 gün boyunca aramamış ve öfkeden deliye dönmüş olsun. Partnerinin kendisini özlemediği, sesini duymak istemediği, merak etmediği, kendisiyle ilgilenmediği düşünceleriyle trip atıyor olsun. Sizce bu kadın ne hissediyordur, düşüncelerinde haklı mıdır? Neden trip atıyor olabilir? Trip atmak, herhangi bir soruna çözüm getirebilir mi?

Trip atmak, problem çözme becerisiyle doğrudan ilintili bir tepkidir. İnsanlar, bir problem çözme yolu olarak -bilinçli ya da farkında olmadan- trip atmayı deneyebilirler. Trip atarak amaçladıkları şey; karşı tarafın soruna ilgi göstermesini sağlamak, sorunla ilgili karşı tarafın konuşma başlatmasını sağlamak, incinmişliği göstermek, anlayış beklemek, haklı olmayı kabullendirmek ya da olayı çözmek yerine halı altına süpürmek olabilir. Bakıldığında, bunlar çok makul ihtiyaçlardır; kişi incinmişse bunun farkında olunmasını ve bu incinmişliğin düzelmesini, anlaşılmayı, haklı olmayı isteyebilir. Bu durum, her iki taraf için de geçerlidir. Sorun, bu ihtiyaçların talep ediş şeklindedir; bunları trip atarak talep etmek, her iki taraf için de çoğu zaman yıpratıcı sonuçlar doğurur.

Trip atmak, bir problem karşısında ‘ne yapacağını bilememe’, ‘hiçbir şey yapmamayı seçme’ ya da ‘çözmeye yaramayacak tepkiler verme’ halidir. Oysa ikili ilişkilerde bir problemi çözmenin en iyi yolu, “ifade etmek”tir. Neyi ifade etmek? Nasıl ifade etmek?

İnsanlar, kimi zaman, olaylar karşısında hangi duyguyu hissettiklerinin farkında olmayabilirler. Kimi olayların yarattığı duygular, bir başka duyguyu yanlarında getirebilir ve bu duygu, asıl duyguyu örtebilir. Örnek verirsek; bir durum bizi üzecekken bir bakarız ki öfkeliyizdir. Arkadaşımızla tartışırız, tartışma ilerler ve bazen onu kaybetme korkusu yerini hemen öfkeye bırakır. Çoğu zaman farkında olmadığımız bu öfke, ikincil bir duygudur. Kaybetme korkusunu örten bu öfke, kaybetme korkusunu yaşamaya dayanamayacak olan insanları -belki de- korumak için ortaya çıkar. Ancak biliriz ki, sağlıklı ilişkilerin temelinde duruma uygun duygular hissetmek ve bunları ifade etmek yatar.

Duygular niçin önemli? Duygularımızın işlevi, bizi, karşılaştığımız olaylar karşısında duruma uygun tepkiler vermeye hazırlamaktır. Olayın yarattığı ilk duygu dayanılmaz geldiğindeyse (kişi, bunun, çoğu zaman farkında olmayacaktır), ikinci bir duygu yardıma koşar. Bu ikincil duygu, ilkini örterken görece bir rahatlama yaşatabilir ancak makul olan, ilk duyguya dayanıklı olmak ve ilk duygunun işlevsel olduğundan emin olmaktır. Geçmiş deneyimlerimizden öğrenme yoluyla kaydettiğimiz ikincil duygular, ‘şimdi’mizi bazen otomatik olarak şekillendirir. Belli durumlara, bazen belli duygularla yaklaşırız ve öyle eyleriz. Ancak bu otomatiklik, zamanın akışında, işlevsiz bir hal alabilir. Kimi duygularımızı örten ikincil duygularımızla sorun çözdüğümüz elbette olmuştur, ama o bir gün mutlaka patlak verecektir.

Yazının başındaki örneğe göz atarsak, kadının yaşadığı birincil duygunun sevgilisini kaybetme korkusu olduğunu görürüz. Ancak o, bunu kabullenmekte zorlanır ve öfkesi, bu acı duyguyu bastırmaya koşsa da meseleyi çözmek bir yana uzatmıştır. Ve daha da ileri gidip, trip atarak hem birincil kaybetme korkusunu hem de ikincil öfkesini partnerinden saklayıp kendi kabuğunda kendini üzmeyi seçmiştir. Oysa hissettiğimiz birincil duyguları ifade etmek, anlamak ve anlaşılmak, problem çözmede en etkili ve sağlıklı yol olacaktır.

Online ve Yüz Yüze Uzman Klinik Psikolog Kadromuz için Tıklayın

Psikolog Emine Özlem Del

Neden Trip Atarız?

Facebook
Twitter
LinkedIn
Telegram
Comments