Melanie Klein’ın Saldırganlık Dürtülerine Verdiği Önem

Freud da ilk anksiyete kuramında libidonun anksiyeteye neden olduğunu söylerken ikinci kuramında tehlikenin anksiyeteye vesile olacağını belirtmiştir. Sonradan ise Klein’ın ilgisinin tümüyle saldırganlık dürtüsüne kaydığını görmekteyiz. Ona göre asıl merkezi olan saldırganlık dürtüleridir ve libidinal dürtüler onlara tepki olarak ortaya çıkar.

Bilişsel Uyumsuzluk Kuramı

Frekans Yanılsaması

Frekans yanılsaması diğer bir ismiyle Baader-Meinhof Fenomeni veya frekans önyargısı olarak adlandırılan bilişsel süreçleri vurgulayan bir durumdur. Bu fenomene göre kişi bir durumu, olayı veya nesneyi ilk defa fark etmesinden sonra kişi bunu çevresinde daha sık fark eder. Ayrıca buna ek olarak kişi bu olayı veya nesneyi çevresinde daha sık yaşadığına dair bir inanca sahip olmasını ifade eder.

Depresyon ve Yas

Yas durumunda kişi geçmişte sahip olduğu bir şeye yönelik bir yitim yaşamış ve bu yitimin üzüntüsünü hissetmektedir. Depresyonda ise kişi katı bir süperegoya sahiptir görürüz. Kişi toplumsal normlar ve kısıtlamalar ile çevrilidir. Bu yüzden agresyonun yöneltildiği şey nesne olamamaktadır. Nesneye bağımlı olan kişi, onun varlığına ihtiyaç duymaktadır. Bu yüzden kendi yıkıcı itkilerini ben’e yatırır ve bunun sonucu olarak kendini kötü, değersiz biri olarak algılar.

Cinsel Tiksinti Bozukluğu

Cinsel aktiviteye karşı yoğun ve yineleyen bir tiksinme ile açıklanan bozukluğa cinsel tiksinti bozukluğu adı verilir. Kişilerin cinsel aktivite düşüncesi karşısında dahi yoğun bir rahatsızlık, korku, endişe, tiksinme yaşaması şeklinde açıklanır. Bu rahatsızlıkla karşı karşıya kalan bireyler vajinadan, penisten, meniden ve ilişkiden iğrenme yaşarlar.

EROTOMANİ

Erotomani, bir kişinin genellikle kendisinden daha üst konumda olan başka bir kişinin kendisini tutkuyla sevdiğine karşı sanrı geliştirmesidir. Genellikle bu durum kadınlarda rastlanmaktadır. Tutkulu olduğu düşünülen kişiyle genellikle arada bir ulaşılmazlık mevcut olmuştur. Buna örnek olarak kişinin evli olması, çok ünlü olması, mesleğinin önemi vs. gelebilir. Hastalık sahibi kişi ise herhangi bir bakış, gazetelerdeki mesajlar, fotoğraflardaki duruşlar gibi birçok unsurdan mesaj çıkararak bu hisse kapılabilir. Olumsuz bir durum dahi aşka dair bir gösterge olabilmektedir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), obsesyon adı verilen tekrarlayan düşüncelerin ve kompulsiyon denilen rutin haline getirilmiş belirli davranışların bir arada bulunduğu psikolojik bir rahatsızlıktır. Obsesif kompulsif bozukluğa sahip olan bireyler sahip oldukları ve onları kaygıya sürükleyen düşüncelerden kaçınabilmek adına çeşitli davranışlara yönelirler. Bu davranışlar kişiyi rahatlatmaya yöneliktir.

Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu

Kaçıngan/Kısıtlayıcı Yeme Bozukluğu (KKYB)

Yeme bozukluklarının bazı türleriyle sosyal medya, dizi ve filmlerde sıklıkla işlenmesi itibariyle karşılaşıyoruz. Haliyle bazılarına diğerlerinden daha aşinayız. Nispeten daha az kişinin bilgi ve farkındalık sahibi olduğu kaçıngan/kısıtlayıcı yeme bozukluğu, bireylerin yiyeceklerle ilişkisini önemli ölçüde etkileyen psikolojik bir rahatsızlıktır. Kişinin belirli yiyecek türlerinden sürekli olarak kaçınması ya da tüketimini kısıtlı bir şekilde devam ettirmesi şeklinde tanımlanır

AKADEMİK KAYGI

Akademik başarı öğrencilerin içinde bulundukları süreçte en çok düşündüğü konular arasındadır. Ulaşılmak istenen hedefler düşünüldüğünde çizilen yol haritasının da bir öğrenci için büyük önemi olduğu gözükmektedir. Yalnızca öğrencinin kendisi için değil onun ileride iyi bir yaşam kurabilmesi için gerekenler ve çevrenin beklentileri de akademik başarı isteğini doğurmaktadır.

psikolog, istanbul psikolog

Asch Çizgi Uyumu Deneyi

Asch Çizgi Uyumu Deneyi – istanbul psikolog, online psikolog

Asch çizgi uyumu deneyi, sosyal psikolog Solomon Asch tarafından 1950’lerde gerçekleştirilmiştir. Bu deney, insanların grup baskısı altında nasıl davrandıklarını ve bireylerin bu grup baskısı ile birlikte nasıl özgür iradelerinin dışında davrandıklarını ortaya koymak amacıyla yapılmış önemli deneyler arasında yer almaktadır.

Yeme Bozukluklarının Psikolojik Sebepleri

Yeme bozukluğu, çeşitli faktörlerin etkileşimi sonucu meydana gelen psikolojik bir rahatsızlıktır. Düzensiz yeme davranışları gibi bedensel belirtiler şeklinde kendini gösterse de kökleri zihnin derinliklerine dayanır. Diğer bir ifade ile sadece yiyeceklerle ve kişinin ağırlığıyla ilişkili değildir. Aynı zamanda genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve psikolojik sebeplerle de şekillenir