Terapötik İlişki ve Terapötik İş birliği
Terapötik ilişki, terapist ve danışan arasında kurulan, sosyal hayatımızda kurduğumuz ilişkilerden farklı bir ilişkidir. Bu ilişki varoluşsal, insani bir bağ olmakla beraber belirli bir çerçeve ve sınırları kapsar. Söz konusu çerçeve ve sınır etik kuralları içerir. Terapist ve danışan arasında arkadaş, sevgili vs. ilişkileri gibi sosyal çevremizle kurduğumuz ilişkilerdeki yakınlık ilişkisi kurulamaz. Seans içeriği terapist tarafından kesinlikle üçüncü şahıslara aktarılmaz. Gizlilik esastır. Danışan ve terapist arasında romantik veya dostane bir ilişki kurulamaz, belli bir ücret karşılığı gerçekleştirilen profesyonel bir iştir. Seans dışında başka bir mekanda, zamanda görüşülemez. Sosyal hayatımızda tanığımız terapistlerle psikoterapi yapılamaz. Bu etik kurallar sürecin sınırlarını oluşturur ve sürecin zedelenmemesini sağlar. İyi bir terapötik ilişki iyileştiricidir.
Terapist ve danışanın iletişim biçimi de önemlidir. Terapist yargılamadan, eleştirmeden kişiyi anlamaya çalışarak, dikkatli bir şekilde dinlemelidir. Danışanın terapist ile kurduğu bu iletişim sosyal hayatında deneyimlemediği bir iletişim olabilir. Kişiden bu iletişim şeklini sosyal hayatında da uygulaması bekleriz. Daha sağlıklı ilişkiler kurabilmek için oldukça etkilidir.
Terapötik ilişki insani bir bağ kurmak olduğu için her danışan-terapist arasında kurulamayabilir. Bu durumda terapist kişiyi başka bir terapiste yönlendirebilir veya kişi kendisi başka bir terapist arayışına girebilir. Önemli olan danışan bu durumu kişiselleştirmemeli, kendini suçlamamalı veya motivasyonunu düşürmemelidir. Bu gibi durumların olması oldukça olağandır. Herhangi bir suçlu yoktur ve umutsuzluğa kapılmamak gerekir.
Terapötik işbirliği(terapötik ittifak) adından da tahmin edildiği gibi danışanın terapist ile işbirliği içinde olmasıdır. Öncelikle kişi zorla getirilmiş olmamalı, durumun farkında çözüm aramaya gelmiş olmalıdır. Duygusal, bilişsel ve davranışsal olarak değişime açık olması önemlidir. Aksi olan durumda kişi her şeyin iyi olduğunu, bir terslik olmadığını düşünüyor veya bu sürecin hiçbir işe yaramayacağı konusunda eminse burada direnç söz konusu olabilir ve psikoterapi yapmak mümkün olmayacaktır. Danışan terapistine karşı kendini kapatmamalı, açık ve dürüst olmalıdır. Terapistin zaman zaman danışanın yapmasını isteyeceği gereklilikler olabilir. Bu konuda danışan hassas olmalı ve elinden gelen gayreti gösterebilmelidir. Terapist danışanı iyileştiremez ancak danışan isterse birlikte ilerlemek mümkündür. Danışan kendi hayatının uzmanıdır, terapist sürecin uzmanıdır.
Terapötik ilişki ve terapötik ittifak psikoterapinin olmazsa olmazıdır. Sağlanamadığı durumlarda ilerlemek mümkün olmayacaktır. Sağlandığı durumda ancak ilerleme ve iyileşme mümkündür.
Psk. Gamze ÖZBEK
Terapötik İlişki ve Terapötik İş birliği, Terapötik İlişki , ilişki, terapist, danışan, seans, Terapötik İlişki ve Terapötik İş birliği, Terapötik İlişki , ilişki, terapist, danışan, seans, Terapötik İlişki ve Terapötik İş birliği, Terapötik İlişki , ilişki, terapist, danışan, seans, Terapötik İlişki ve Terapötik İş birliği, Terapötik İlişki , ilişki, terapist, danışan, seans, Terapötik İlişki ve Terapötik İş birliği, Terapötik İlişki , ilişki, terapist, danışan, seans, Terapötik İlişki ve Terapötik İş birliği, Terapötik İlişki , ilişki, terapist, danışan, seans, Terapötik İlişki ve Terapötik İş birliği, Terapötik İlişki , ilişki, terapist, danışan, seans, Terapötik İlişki ve Terapötik İş birliği, Terapötik İlişki , ilişki, terapist, danışan, seans, Terapötik İlişki ve Terapötik İş birliği, Terapötik İlişki , ilişki, terapist,