boş sandalye

YALNIZ

Yalnızlık hissini hepimiz zaman zaman deneyimlemişizdir. Bazılarımız bu his ile başa çıkabilirken bazılarımız bu hissin boğucu ve yoğun havasına kendisini kaptırıverir

Yalnızlık hissini hepimiz zaman zaman deneyimlemişizdir. Bazılarımız bu his ile başa çıkabilirken bazılarımız bu hissin boğucu ve yoğun havasına kendisini kaptırıverir veya baş edebilmek için kendilerince bazı sağlıklı olmayan mekanizmalar geliştirirler. Bütün bunlara geleceğiz fakat gelmeden önce nedir bu yalnızlık ve yalnızlık hissi?/ yalnız

Yalnızlık ve yalnızlık hissi nedir?

YALNIZLIK, YALNIZ, his

Yalnızlık hissinden bahsederken çoğu zaman fiziksel bir yalnızlıktan bahsetmeyiz. Bazen kalabalıklar içerisindeyken bile anlaşılmadığımızı, oraya ait olmadığımızı, içinde bulunduğumuz ortamın bize uygun olmadığını düşünür veya hissederiz. Böyle durumlar istemsiz olarak içimizde bir boşluk hissi ve sıkıntı yaratır ve bunlarla nasıl baş edeceğimizi çözemez veya yanlış çözüm yolları buluruz.

Her insan zaman zaman kendisiyle kalmak isteyebilir hatta bazı durumlarda kişiler bu yalnızlığı belirli sebeplerle tercih ediyor bile olabilirler. Buna örnek olarak inzivaya çekilen insanları, kendi kendine kitap okumayı seçen insanları veya tek başına keyifli aktiviteler yapmayı seçen insanları gösterebiliriz. Bu örneklerden de yola çıkarsak görüldüğü üzere aslında bize yalnız hissettiren şeyin yaptığımız şeylerden, bulunduğumuz ortam veya kişilerden doyum sağlayamamamız olduğunu söylemek çok da yanlış olmayacaktır. Yapılan bir araştırmaya göre fiziksel (gerçek) yalnızlık ile kişinin yaşadığı yalnızlık hissi arasında doğrudan bir bağlantı olmadığı saptanmıştır. Yalnız olduğunu düşünen insanların yarıdan fazlasının aslında fiziksel olarak yalnız olmadığı da bulgular arasındadır.,

Temelinde neler yatıyor olabilir?

Peki yalnızlık duygumuzu besleyen duygu ve düşüncelerimiz nelerdir? Neden aslında yalnız değilken bile yalnız hissederiz? Bazı araştırmacılar bu sorulara birkaç yanıt bulmuşlar. Nörolog Cacioppo’ya göre yalnızlık hissi yaşayan insanların üç temel ortak yönünden bahsetmek mümkün. Bunlardan bir tanesi yalnızlık hissinin temelinde yoğun bir onay ve takdir beklentisinin olabileceği iken bir diğeri ise normların ve toplumun dışında kalma korkusu olarak adlandırılabilir. Son olarak ise boş zamanlarda kişinin bu boşluğu değerlendirecek doyurucu bir aktivite veya doyurucu çevre eksikliği olduğundan bahsetmek yanlış olmayacaktır.

Yalnızlık hissimizin yoğunluğu genellikle erken çocukluk dönemimizdeki deneyimlerimize dayanır. Çocukken karanlıktan korktuğunuzu ve yaşadığınız endişeyi anımsadığınızda aslında bunların bugün yaşadığınız yalnızlık hissi ile alakalı olduğunu fark edebilirsiniz. Ne zaman ki o karanlık odada tanıdık ve güvenilir bir ses duyarız işte o zaman endişelerimiz dağılır. Zamanla yalnızlığımızla ve karanlıkla başa çıkmayı öğreniriz fakat bu bazı zamanlarda, özellikle de kendimizle yüzleştiğimiz, cesaretsiz ve güçsüz hissettiğimiz durumlarda, en başta hissettiğimiz kadar yoğun hissetmemizin önüne geçemeyebilir. Kısacası yalnızlık ve yalnızlık hissi varlığımızın kaçınılmaz bir parçasıdır. Önemli olan onunla hangi durumlarda karşılaştığımızı ve nasıl başa çıkabileceğimizi öğrenmek ve yalnızlık hissettiğimizde duyduğumuz acıya olan dayanıklılığımızı arttırmaya çalışmaktır.

Psk. Elif Aksar

Facebook
Twitter
LinkedIn
Telegram
Comments