“Çocuğumun odasına kapısını çalmadan girmemin ne mahsuru var ki? Sevgilimin telefonunu
karıştırmaktan kendimi alamıyorum.”
Bazen yanlış olduğunu bildiğimiz halde kendimizi alıkoyamadığımız bu gibi davranışlarda
bulunabiliyoruz. O an için merak edip bakmak istiyoruz veya “ne önemi var ki” diye düşünüp
dikkat etmediğimiz, gözden kaçırdığımız durumlar olabiliyor. Aslında o kişi için önemli
olduğunu unutabiliyoruz ve farkında olmadan mahrem alanına girmiş bulunuyoruz. Bu
noktada kendimizin ve karşımızdakinin sınırlarını iyi bilmemiz ve müdahale etmekten
kaçınmamız gerekir. Sınırların doğru tayin edilmesiyle daha sağlıklı ilişkiler geliştireceğimizi
göreceğiz. Peki ama nasıl yapacağız?
[caption id="attachment_59157" align="alignleft" width="1024"] Sınır[/caption]
Her bireyin kendine ait bir yaşam alanı vardır. Bazılarını paylaşmak bazılarıysa kendinde
kalmasını ister. Karşımızdaki kişi kim olursa olsun onun mahrem alanını aşmamamız ve saygı
göstermemiz oldukça önemlidir. Öncelikle kendi sınırlarımızı belirleyerek başlayabiliriz.
Bu problemin temeline inersek çocukluğumuzdan itibaren sınır koymamayı öğreniyoruz
çünkü bunun karşımızdakini kıracağını, inciteceğini düşünüyoruz. Aslında kendi
ihtiyaçlarımızı, isteklerimizi söylemekten kendimizi alıkoyuyoruz. Bunun aslında karşı tarafı
kırmayacağını, kendimizi ifade etmenin yanlış olmadığını bilmeliyiz.
Çift terapilerinde de en fazla üzerinde durulan konulardan biri olmuştur. Evlilikte de büyük
problemlere yol açabildiğini biliyoruz. Belki de tartışmaların, anlaşmazlıkların kaynağı kendi
sınırlarımızı doğru belirleyememek ve karşımızdaki kişinin farkında olmadan sınırlarını ihlal
ettiğimizi anlayamamak. Bu problemi düzeltmemiz kendimizi daha anlaşılır ve müdahale
edilmemiş hissetmemizi sağlayacaktır. Karşımızdakini daha iyi anlamamıza ve onun belirli
alanlarına saygı duymamızı sağlayacaktır.
Psikolog Gamze ÖZBEKsınır, kişilik , mahrem, alan, davranış, saygı, merak