Aktarım Odaklı Terapi Bakış Açısından İnsan Doğası

Üç yaşına kadar zihnimizde ilişki kurduğumuz kişilerin ve kendimizin iyi ve kötü yanlarını birlikte kabul edemeyiz. Bu yüzden zihnimizde haz ve acı veren yanları bölerek farklı kısımlara atfederiz. Bizi emziren haz veren annemiz bizi sonsuza kadar mutlu edecek iyi annemiz iken emzirmeyi bırakarak bizi ağlatan annemiz bizi sonsuza kadar mutsuz edecek kötü annemizdir. Aynı şekilde bebek olarak gülümseyerek etrafımızdaki güldüren ben iyi ben iken ağlayarak anneyi huzursuz eden biz ise kötü bendir. Bu şekilde iyi nesne-iyi kendilik, kötü nesne-kötü kendilikten oluşan milyonlarca ikili algılı oluşur.

Aktarım Odaklı Terapi Bakış Açısından İnsan Doğası

Aktarım klasik psikanaliz bakış açısına göre terapistle belirli bir zaman geliştirilip ilişki kurulduktan sonra çocukluğundaki önem verdiği kişilere ait duyguları terapiste yansıtmasıdır. Otto Krenberg’İn ortaya koyduğu aktarım odaklı terapi bakış açısına karşı çıkar. Aktarım odaklı terapiye göre terapist ile kurulan ilişki, çocukluğumuzdaki önemli kişilerle kurduğumuz ilişkinin farklı şekillerle tekrar sahnelenmesidir. Bu ilişkide hem bireylerin terapiste aktarımı hem de terapistin karşı aktarımı aynı anda ilişki kurduğu ilk andan itibaren başlar. Kurama göre çocukluğumuzda önemli diğerleri kurduğumuz ilişkiler kişilik gelişimiz için esastır. Bu ilişkiler içerisinde sevmek ve sevilmek istediğimiz diğer insanlara yönelik algımız ve bizi onlardan ayıran kendilik algımızı oluştururuz. Birey bu ilişkiler içerisinde hissettiğimiz yüksek duygularla uyarılırız. Ve bu uyarılmalar ile diğerlerine ve kendimize ait ikili algılar oluşur ve kalıcı hale gelir.

Üç yaşına kadar zihnimizde ilişki kurduğumuz kişilerin ve kendimizin iyi ve kötü yanlarını birlikte kabul edemeyiz. Bu yüzden zihnimizde haz ve acı veren yanları bölerek farklı kısımlara atfederiz. Bizi emziren haz veren annemiz bizi sonsuza kadar mutlu edecek iyi annemiz iken emzirmeyi bırakarak bizi ağlatan annemiz bizi sonsuza kadar mutsuz edecek kötü annemizdir. Aynı şekilde bebek olarak gülümseyerek etrafımızdaki güldüren ben iyi ben iken ağlayarak anneyi huzursuz eden biz ise kötü bendir. Bu şekilde iyi nesne-iyi kendilik, kötü nesne-kötü kendilikten oluşan milyonlarca ikili algılı oluşur. Bu ikili algılar bize mutlak gibi gelir. Ve biz zihnimizde bize acı verenleri bir kutupta haz verenleri ise başka bir kutupta tutarız. Hazın da acının da sonsuza kadar süreceği hissine kapılırız. Üstelik bu yaşantıların kontrolünün tamamen kendimizde olduğunu hissederiz. Eğer o yaşa güvenle ve sevgi ile bakılmışsak üç yaşından itibaren bu kötü ve iyi ikiliklerini birlikte anlamlandırmaya başlarız. Bizi seven ve bazen bize yaramazlık yapınca kızan kişi bizim annemizdir, onun bazen sözünü dinleyen bazen de kızdıran biz de onun çocuğuyuzdur. Ancak bu bölünme zamanla ortadan kalkmadığında bizi terk eden sevgilimiz hiçbir iyi özelliği olmayan bir zalim olduğunu veya bize iyilik yapan arkadaşımız tek bir kötü özelliği olmayan melek olduğuna inanırız. Kendimizi başarısız ve sevilen biri olduğumuz zamanlarda dünyanın en kötüsü tam tersi durumlarda en iyisi gibi hissederiz. Hepimiz kendimize ve diğerlerine hissettiğimiz keskin duygularla bir süre olarak dolsak da çoğumuz terk edip giden sevgilimizin aynı zamanda eğlenceli biri olduğunu ya da bize şimdi yardım eden arkadaşımızın arada bizi kızdırabileceğini farkındayızdır. Kendimizi hem iyi hem de kötü tarafları olan bireyler olarak görürüz. Ancak zihnimizde bu iyi ile kötüyü bölen duvar oldukça güçlü ise kendimizi ve karşımızdakileri bir bütün olarak görmekte zorlanırız. Çoğumuz acı verici bir ayrılıktan büyük bir üzüntü hissederiz ancak bazılarımız bunu mutlak bir durum olduğuna inanır .Ayrılık gibi durumlarda hissettiğimiz durumlarda acının hiç geçmeyeceği veya bizi seven başka biri olmadığı takdir de sonsuza kadar süreceğini inancı sarsılmaz derecede kuvvetlidir.

Çocukluğumuzda gereken güvenli bağlanma kurulmuşsa biz ilişkilerimizi daha çok bu ikili algıları pozitif kutupta yani libidinal tarafta yaşarken, eğer güvensiz bağlanmış üzülmüş ,korkutulmuş isek negatif agresyon tarafında yaşarız. Aktarım odaklı terapi bakış açısına göre bazılarımız mizaç olarak agresyon doluyuzdur. Ve çocukluğumuzda kurduğumuz ilişkiler, çevresel etkenlerde bu agresyon tarafın yükünü artırarak kontrol etmesini zorlaştırarak bizi bazı kişilik bozukları yaşamamıza yol açar. Terapide önemli olan bu agresyonun libidanel taraflarla dengelenerek duyguların düzenlemesini sağlamaktır. Ancak bunun için agresyonun açığa çıkarılması gereklidir.

Aktarım odaklı terapiye göre libidinal tarafta kurduğumuz her ilişkide agresyona yönelik bir ikili bulunur. Terapist her seans bu agresyonu açığa çeşitli teknikler ile açığa çıkartır, kişinin kendi ikiliklerini anlamasına yardımcı olur. Ortaya çıkan agresyon karşısında nötr durarak bireyin bu agresyonu kendi kendine kontrol etmesine fırsat verir.

Gözde Demir

Tahir Özakkaş, 2021 ,Çağdaş Nesne İlişkilerine Giriş ve Terapi Teknikleri Aktarım Odaklı Terapi Eğitimi 1.Ay Ders Notları ,Nesne İlişkileri Serisi 1.Cilt, Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları

 

Aktarım Odaklı Terapi Bakış Açısından İnsan Doğası,bölme,iyi kötü,agresyon,çocuk

Aktarım Odaklı Terapi Bakış Açısından İnsan Doğası,bölme,iyi kötü,agresyon,çocuk

Aktarım Odaklı Terapi Bakış Açısından İnsan Doğası,bölme,iyi kötü,agresyon,çocuk

Aktarım Odaklı Terapi Bakış Açısından İnsan Doğası,bölme,iyi kötü,agresyon,çocuk

Aktarım Odaklı Terapi Bakış Açısından İnsan Doğası,bölme,iyi kötü,agresyon,çocuk

Psikolog, öneri,Anadolu, yakası psikolog öneri, avrupa yakası psikolog, öneri, en iyi psikolog avrupa yakası, istanbul psikolog tavsiye, ücretsiz psikolog, istanbul psikolog fiyatları, psikolog ücretleri, istanbul psikolog, şişli psikolog, psikolog ücretleri, online terapi, psikolog fiyatları, pedagog, psikolog randevu, psikolog merkezi, psikolojik testler, online terapi, yetişkin terapi ,çocuk-ergen terapi, aile-çift terapi, hipücretsiz psikolojik testnoz terapi, çocuk ergen, cinsel terapi, terspist, panik atak, özgüven, depresyon, ilişki problemi, travma, okb, vesvese, takıntı, obsesif kompalsif bozukluk, kişilik bozukluğu, paranoid, kişilik bozukluğu, narsizim, narsisizm, borderline, kişilik, bozukluğu, çekingen, anksiyete, kaygı, sosyal fobi, çekingenlik, kararsızlık, kapalı yer korkusu, klostrofobi, hassas bağırsak sendromu, erken boşalma, iktidarsızlık, erektil disfonksiyonel bozukluk, vajinismus, Adalar, Arnavutköy, Ataşehir, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Başakşehir, Bayrampaşa, Beşiktaş, Beykoz, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Çatalca, Çekmeköy, Esenler, Esenyurt, Eyüpsultan, Fatih, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sarıyer, Silivri, Sultanbeyli, Sultangazi, Şile, Şişli, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar ve Zeytinburnu, Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankır,ı Çorum, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, Isparta, Mersin, İstanbul, İzmir, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Muş, Nevşehir, Niğde, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Uşak, Van, Yozgat, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Karaman, Kırıkkale, Batman, Şırnak, Bartın, Ardahan, Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis, Osmaniye, Düzce, psikolog,psikolog ekşi,kadın psikolog,ünlü psikolog,en başarılı psikolog,tesettürlü psikolog,klinik psikolog nedir,psikolog ücretleri,psikolog atama puanları,psikolog nasıl olunur,psikolog online terapi online psikolog,klinik psikoloji,Çocuk psikoloğu,endüstriyel ve örgütsel psikoloji,klinik olmayan psikoloji,psikolog taban puanları 2022,online psikolog ile online terapi,psikolog online psikolog,terapi ne demek,terapi,çift ​​terapisi,

 

 

 

 

Facebook
Twitter
LinkedIn
Telegram
Yorumlar