Analizden Psikoterapiye Geçiş-istanbul psikolog, online psikolog

Klasik psikanaliz zaman içerisinde çeşitli ihtiyaçlara göre değişmiş ve farklı dallara ayrılarak birçok farklı psikoterapi yönteminin gelişmesine öncülük etmiştir. Psikanaliz, Sigmund Freud tarafından geliştirilen bir terapi yöntemidir. Temel olarak bireyin bilinçdışı materyalini keşfetmeyi ve içsel çatışmalarını çözümleyerek bireyleri iyileştirmeyi hedefler.

Freud’a göre, bireyin geçmiş deneyimleri, özellikle de erken çocukluk döneminden gelen yaşantıları, bugünü yani kişinin şimdide sergilemiş olduğu davranışlarını ve duygularını etkiler. Geçmiş yaşantılar, bilindışı dürtüler, çatışmalar ve bastırılmış materyaller kişide görülen patolojinin nedenleri olarak görülür. Terapist ise kişinin bilindışında tuttuğu bu nedenleri açığa çıkararak iyileşmesine yardımcı olur. Böylece psikanaliz kişinin içgörüsünün yüksek olduğu, uzun bir süreci kapsayan ve seansların haftada beşe varacak kadar sık yapıldığı bir terapi olarak karşımıza çıkar.-şişli psikolog

Psikanalizde danışanlar görece daha farkındalığı yüksek, terapistin nötr ve mesafeli duruşuna tahammül edebilen, sessizliğe dayanabilen, yapılan yorumlamaları işleyebilen, divana uzanabilen danışanlardır. Bu doğrultuda psikanaliz kullandığı teknikler itibariyle nevrotik örgütlenmedeki kişileri iyileştirmekte ve kişileri işlevsel hale getirmekte işe yarayan bir yöntemdir. Fakat uzun süreli olması, çok sık seansların yapılması kısacası maliyeti yüksek olması dolayısıyla herkese hitap etmeyen de bir terapidir. Ayrıca analizin içgörüye dayalı yapısı özellikle pregenital bozukluklara sahip kişilerin tedavisinde yeterli görülmemektedir.

Nevrotik danışanların gelişmiş ruhsal yapılanmalarının, dağılmadan gerileyebilme yetilerinin, nesne bütünlüğü ve sürekliliğine sahip oluşlarının aksine preödipal meselelerin hakim olduğu bozukluklarda kişiler terapistin doyurmayan, uzak, yalnızca gözlemleyen konumda olan bir nesne oluşunu kaldıramazlar. Aynı şekilde ergenlerde de psikanalizin çalışmadığı ve daha kapsayıcı bir terapist duruşuna ihtiyaç duyulduğu ortaya çıkmıştır. Pregenital bozukluklarda görülmüştür ki kişiler analizde amaçlanan gerileme halinde dağılıyorlar bu süreci kaldıramıyorlar. Psikanaliz bu kişilerde kaygıyı arttırıcı bir şey olarak görülüyor ve iyileşmeyi güçleştiriyor.-beşiktaş psikolog

Benlikleri güçsüz olan bu danışanlar için terapistin daha destekleyici olması önem arz ediyor. Bu yüzden terapistin gözlemci konumundan daha çok konuştuğu, kişinin kaygısı ile baş etmesine yardım ettiği bir konuma geçmesi gerekiyor. Böylece terapist ağır yüzleştirmelerden kaçınarak daha temkinli ilerliyor. Çünkü bu danışanlarda yorumlamalar içgörü eksikliği ve benlik güçsüzlüğü dolayısıyla ile durumun kötüleşmesine yol açıyor.

Bu danışanlarda genel olarak yapısal bozukluklar olduğu ortaya çıkıyor. Henüz ödipal konuma ulaşamamış bu kişiler ikili ilişkilerde takılı kalmış ve kendilik bütünleşmesini henüz tamamlayamamış olarak görülüyorlar. Psikoterapiler ile birlikte bu kişilerde öncelikle benlik güçlendirilmeye çalışılır. İlkel savunmalardan olgun savunmalara geçiş, libidinal yatırımların güçlendirilmesi, kişinin stresle baş etme kapasitesinin geliştirilmesi, sınırların koyulması, ikili ilişkilerden üçlü ilişkilere geçiş iyileşme süreci için önemlidir.-mecidiyeköy psikolog

Online ve Yüz Yüze Uzman Klinik Psikolog Kadromuz için Tıklayın

Ücretsiz/Uygun Psikoterapi için Tıklayın

Ücretsiz Terapi için Tıklayın

Hamide Güven.

Referans

Odağ, C. (2023). Nevrozlar-4, Odağ Psikanaliz ve Psikoterapi Eğitim Hizmetleri Yayınları.

Safran, D. J. (2014). Psikanaliz ve psikanalitik terapiler. İstanbul: Okuyan Us Yayınları.

nevrotik örgütlenme, pregenital bozukluklar, dürtü kuramı, bilinçdışı, istanbul psikolog,şişli psikolog,istanbul psikolog tavsiye,istanbul en iyi psikolog,istanbul psikolog ücretleri, istanbul avrupa yakası psikolog,online psikolog, ücretsiz psikolog, istanbul psikolog önerisi,psikolog randevu,yüz yüze psikolog,online terapi, psikolojik destek, ücretsiz psikolojik destek