
Aşık Olmaktan Korkuyorsak
Aşk üzerine birçok şair, birçok yazar bir sürü güzel cümleler, dizeler yazmışken; aşkın ulaşılması en değerli şeylerden olduğu düşünülüyorken; hayatta iki tip insan vardır, ölmeden önce aşkı tadanlar ve hayatlarında hiç aşık olmadan ölenler şeklinde aşk kavramı bizlerin her yerde karşısına çıkıyorken aşktan korkmak gibi bir durum nasıl bir şey olabilir? İşte karşımızda yeni bir fobi çeşidi olan filofobi. Filofobi aşık olmaktan korkma, aşk korkusu, sevme korkusu gibi kelimelerle karşımıza çıkıyor. / Aşık Olmaktan Korkuyorsak
Filofobi, aşktan korkan kişileri tanımlamak için kullanılan bir fobi çeşididir. Fobiler karşımıza bir tür kaygı bozukluğu olarak çıkarlar. Fobi, bir nesne ya da duruma karşı duyulan ileri düzeydeki korku hali olarak tanımlanır. Fobinin başına gelen filo’ya baktığımız zaman kelimenin kökeni Yunancada “sevmek” ya da “sevgili” anlamına gelen “filos”tur. Yani başta yapmış olduğumuz tanıma geri dönecek olursak sevmek + korku = aşktan, sevgiden duyulan korku olarak karşımıza çıkar. / Aşık Olmaktan Korkuyorsak
Bu fobi genelde potansiyel bir aşk partneriyle bir bağlantı kurma korkusuyla başlar ama şiddetli biçiminde, kişinin arkadaşları, ailesi ve başka kişilerden kaçınmasına neden olabilir. Yani aşkın, sevginin olabileceği, hissedilebileceği tüm ortamlar filofobik kişiler için ıstırap verici şekilde kaygı uyandıran yerler olarak, onlar için uzak durulacak mekanlar listesinde yerlerini alırlar. Kişinin yaşadığı fobi derecesine göre değişkenlik göstermekle birlikte, oluşturduğu uzak durulacak mekanlar listesi o kişinin sosyal yaşantısını olumsuz etkileyerek onu asosyal bir duruma sürükleyebilir. Aynı zamana bir fobi çeşidi olan filofobide kişi sevgiyi hissettiği veya bir partneriyle ilişkisinin ilerlediği noktalarda anksiyete belirtileri gösterebilmektedir. Peki ya nedir bunlar? Titreme, ağlama, zor nefes alma, kalp çarpıntısı, aşırı terleme, yerinde duramama, bayılma gibi belirtiler fizyolojik olarak çıkarken bunun yanında belirtiler şu şekilde de olabilir; kişi başkalarıyla tanışmaktan, kendini onlara açmaktan, yeni bir ilişki kurmaktan kaçınabilir veya diğerleriyle ilişki kurabilir ama kurduğu anda yaşadığı yoğun kaygı hali onu öyle tedirgin eder ki, kişi karşısındakini kaybetmemek adına ona fazlasıyla yapışıp karşı tarafa boğucu bir izlenim sunabilir. Aşka karşı yoğun korku hali yaşamayan kişiler için bir ilişkinin bitmesi ve yeni bir ilişkinin başlaması olası bir durumken filofobik birey için bu durum içinden çıkılamaz bir döngü halini almış hissettirir. / Aşık Olmaktan Korkuyorsak
Filofobi için kesin budur denilen bir neden olamamakla birlikte, kişinin olumsuz, travmatik deneyimleri yani bir çocuğun anne babasının kavgasına, aile içi şiddete, boşanmasına tanık olması, hatta kişinin çevresindeki sorunlu birlikteliklere, kötü aşk hayatlarına tanık olması filofobinin sebepleri arasında gösterilebilmektedir. Aynı zamanda filofobinin gelişmesinde kültürel faktörlerin de önemli bir etmen olduğu gözlemlenmiştir. Bazı kültür ve dinlerde kadınlar ile erkekler arasındaki, eşcinsel ilişkiler hakkında veya romantik ilişkiler konusunda sert kurallar vardır. Böyle bir kültürün içinde büyümüş bir kişide filofobi görülmesi olası bulunmaktadır. Filofobiye neden olabilecek başka bir duruma da bakacak olursak karşımıza kişinin reddedilmeden, ayrılmadan korkuyor olması çıkar. Ayrıca, eğer bir kişi daha önce depresyon ya da anksiyete yaşamışsa, özgüven eksikliği ve olumsuz bilişsel yapısı nedeniyle bu fobiye daha fazla eğilimli olabilir. / Aşık Olmaktan Korkuyorsak
Peki ya filofobiden kurtulmak mümkün mü? Evet. Eğer kendinizde okuduğunuz bilgiler ışında eş değer bulduğunuz durumlar varsa psikoterapi desteği ile üstesinden gelebilirsiniz ve aşklarınızı doyasıya yaşayabilirsiniz. 😊
Psk. Elifnur Kuzuoğlu