Bağlanma Stiliniz Romantik İlişkileriniz Hakkında Ne Söylüyor?
Psikohelp
Paylaş
Bağlanma Stiliniz Romantik İlişkileriniz Hakkında Ne Söylüyor?
Süre gelen ilişki problemlerinizin temel sebebi bağlanma stiliniz olabilir mi? John Bowlby’nin Bağlanma Teorisine göre bir bireyin yaşamının ilk iki yılında annesi veya ona asıl bakım veren kişiyle olan ilişkisi gelecekteki ilişkilerinin nasıl olacağını belirliyor. Birçok canlının aksine insan kendisine bakım verecek, onun ihtiyaçlarını karşılayacak birine uzun süre muhtaç olacak şekilde dünyaya geliyor. Eğer bakım veren kişi, fiziksel ve duygusal ihtiyaçları karşılamaz ya da karşılamada tutarlılık göstermezse bakım veren ile çocuk arasında güvenli bir bağ kurulamaz. Çocuk, bağlanma tarzını ileride arkadaşlık ve romantik ilişkilerine genelleyebilir. Sizi mutlu etmeyen ilişkilere takılı kaldıysanız, yakın ilişkilerinizde başarısız hissediyorsanız veya romantik ilişkilerinizde boğulmuş gibi hissediyorsanız, bu bağlanma stilinizin güvensiz olmasından kaynaklanıyor olabilir. [caption id="attachment_51353" align="alignleft" width="295"] Bağlanma Stiliniz Romantik İlişkileriniz Hakkında Ne Söylüyor?[/caption] Bowbly bağlanma stillerini Güvenli ve Güvensiz Bağlanma olarak ikiye ayırıyor. Güvenli bağlanan bireyler, yakın ilişki kurma ve sürdürmede istekli, kendi ve karşı tarafın ihtiyaçlarına duyarlı, duygularını ve düşüncelerini ifade etmede rahat olurlar. Bu grup kendilerini mutlu edecek partner seçme konusunda daha başarılı olduğu kadar zarar veren ilişkilerini bitirmede de daha başarılılar. Güvensiz bağlanan grup ise Endişeli ve Kaçıngan olarak ayrılır. Endişeli bağlanan grup yakın ilişki içinde olmaya en az güvenli bağlananlar kadar istekliyken sık sık terk edilme endişesi taşıyabilir, karşı tarafın samimiyetine inanmakta güçlük çekebilirler. Partnerini sürekli kontrol etme gibi güvenlik davranışlarında bulunabilirler. Kaygılı bağlananlar ise yakın bir ilişki içine girmeye diğerleri kadar istekli değildir, özgürlüklerine daha çok önem verir, bağımsızlıklarını tehdit ettiğini düşündüğü durum ve ilişkilerden kaçınabilirler. Aslında insanların en az yarısının güvenli bağlandığı düşünülüyor, yani yeni biriyle ilişkiye başladığınızda güvenli bağlanan birine rastlamış olma olasılığınızın %50 olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak sizin bağlanma stiliniz güvenli değil ise çektiğiniz ve size çekici gelen kişilerin güvensiz bağlanan kişiler olma ihtimali oldukça yüksek. Örneğin, güvenli bağlanan biri kaçıngan bağlanan biriyle görüşmeye başlarsa, kaçıngan olan tarafın güvenli bağlanan tarafın duygusal ihtiyaçlarını karşılamaması, kendini hiç açmaması bu çiftin ilişkisinin sürmemesine sebep olabilir. Benzer şekilde endişeli bağlanan taraf güvenli bağlananla hala ilişkide olduğuna dair güvence almak için çok sık ararsa, güvenli bağlanan güvenilmediği bir ilişki içinde olduğu hissine kapılabilir. Diğer taraftan günümüzde her ilişkide işe yarayacağı sanılan birçok ilişki önerisi medyada yer alıyor. Amir Levine ve Rachel Heller’ın ‘Bağlanma’ kitabı bu konuyla ilgili anlamlı bir örnek veriyor. Yeni biriyle görüşmeye başlayınca çok sık arayan, hemen görüşmek isteyen, karşısındakinin üzerine çok düşen insanlara asla ilk arayan taraf olmaması, aranınca dahi telefonu açmaması, ‘kaçan taraf’ olması öneriliyor. Endişeli bağlanan biri bunu güvenli birine yaptığında güvenli bağlanan kişi böyle davranan biriyle yakın, samimi bir ilişki kuramayacağını düşünüp devam etmeyecektir. Çünkü güvenli bağlananlar kendi ihtiyaçlarını başkalarının ihtiyaçlarıyla dengelemek isterler. Duygularını belli etmeme, sık iletişime geçmeme, ulaşılabilir olmama davranışlarının cazip geleceği grup maalesef kaçıngan bağlananlardır. Bu demek oluyor ki endişeli ‘kaçtıkça’, kaçıngan peşinden gidebilir. Bu da endişeli bağlanan kişiye bu ilişki stratejilerinin işe yaradığını düşündürürken aslında kendini dışa vuramadığını, her an tetikte olmasına sebep olan, güvenli bağlanamadığı bir ilişkinin içine sürükler. Endişeli taraf yakınlığı arttırmaya çalıştıkça kaçıngan uzaklaşır. O uzaklaştıkça endişeli olan bu stratejilere uyup kendini çeker. Kaçıngan taraf o boğulmuşluk bittiğinde tekrar iletişime geçebilir hale gelir ve endişeli olan taraf, partneri döndüğü için rahatlayacağından ilişkide yıpratıcı bir döngü oluşur. Peki güvenli bağlanmayanlar mutsuz edici ilişkiler yaşamaya mahkum mu? Araştırmalar gösteriyor ki bebeklikten erişkinliğe bağlanma stili stabil olmayan pek çok insan var. Bu bağlanma stilinizi değiştirmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Ancak bağlanma stilinizin oluşmasının kökeni yaşamınızın ilk yıllarına dayandığı için bir terapist yardımı almadan zor olabilir. Tamamen değiştirmeden de kendinize uygun partner seçmek de bir seçenek olabilir. Bunu yapabilmek için ilk adım bağlanma stilinizin farkında olmak. Bu şekilde karşınıza çıkan kişileri daha objektif değerlendirebilirsiniz. İlk buluşmadan sonra size olan ilgisini açıklıkla belli eden biri size rahatsız edici geliyorsa, bunun güvensiz bağlanma stiline sahip olduğunuzdan olduğunu tahmin etmek önemli. Endişeli bağlananlara önerilen kaçıngan bir partner söz konusu olduğunda baştaki sinyalleri görmezden gelmemek, endişeli bağlanmayı güçlendirmemek için yapılabileceklerden biri. Mesela ilk görüşmelerde bağımsızlığına çok önem verdiğinden söz ediyor, buluşma sonrasında uzun süre haber alamıyor ama bir hafta sonra çok sıcak bir şekilde size dönüyorsa, bu karşı tarafın kaçıngan olabileceğini işaret edebilir. Partnerlerle duygularını ve düşüncelerini paylaşmak her zaman kolay olmasa da yapıcı bir seçenek olabilir. Bu şekilde partnerler, birbirinin ihtiyaçlarına ve hassasiyetlerine göre davranabilir. İki tarafın da ihtiyaçları gözetilerek uzlaşma sağlanabilir.
Uzm. Psk. Yağmur Vardar
Psikohelp Uygulamasını İndirin
kullanıcı Psikohelp'e güveniyor
Psikohelp Uygulamasını İndirin
© 2024 Psikohelp Tüm Hakları Saklıdır
0 (212) 216 23 67