Ben Hastalık Hastası Mıyım?                         

Halk arasında “hastalık hastalığı” olarak bilinen hipokondriyazis DSM-IV-TR’e göre, kişinin vücut semptomlarını yanlış yorumlamasına bağlı olarak, ciddi bir hastalığı olacağı korkusunu ya da ciddi bir hastalığı olduğu düşüncesini taşıyıp durmasıdır. Bazen çoğumuz başımız veya karnımız ağrıdığı zaman ‘Acaba hasta mı oldum?’, ‘Başımın içinde kötü bir şey mi var?’ diye düşünüp dururuz. Genelde bu düşüncelerimiz bir anlık otomatik olarak zihnimize gelen düşünceler olup kısa sürede aklımızdan gidebilir.

Oysa hipokondriyazise sahip bireylerde bu durum tam tersidir. Bu kişiler sürekli hasta olacakları endişesiyle yaşarlar.  Bedenlerinde hissettikleri küçük bir ağrıyı hemen abartma eğilimindedirler. Örneğin, basit bir mide ağrısı hissedip hemen paniğe kapılırlar ve bunu düşüncelerinde felaketleştirirler. Bu kişiler hastalıklarının ne olduğuna dair sürekli araştırmalar yaparlar. Özellikle günümüzde internetten her şeye rahatça ulaşılabileceği için hastalıkları hakkında tanı bulmaya ve bilgi toplamaya çalışırlar. Edindikleri bilgiler doğrultusunda kendilerinde buldukları hastalığın olduğunu düşünüp doktora giderler. Sanki bütün hastalıklara onlar sahipmiş gibi düşünürler. Yapılan bütün muayeneler sonucu aslında hastanın hiçbir hastalığı olmadığı söylendiğinde buna inanmazlar ve doktor doktor gezmeye, aşırı zaman harcamaya, bunun yanında da çokça paralar harcamaya devam ederler. şişli psikolog

Bu kişilerin maddi durumlarında bozulmalar gerçekleşebileceği gibi sosyal ve iş hayatında da eksiklikler ortaya çıkabilir. Hipokondriyak bireyler bedenlerine o kadar çok düşkün olurlar ki aile ve arkadaşlık ilişkilerini hatta sosyal hayatındaki tüm aktivitelerini ihmal etmeye başlarlar. Kişinin yakındığı hastalık belirtilerinin gerçek çıkmaması durumunda yakın çevresindeki kişiler, ailesi veya arkadaşları bir süre sonra onları dinlememeye veya hiç ilgilenmemeye başlarlar. istanbul psikolog tavsiy

          Ben Hastalık Hastası Mıyım?   

Hipokondriyazis Neden Ortaya Çıkar?

Bu hastalığın ortaya çıkmasının en önemli sebeplerinden biri, kişilerin yaşadığı “stres”tir. Örneğin, ağır iş koşulları, ekonomik sıkıntılar ve aile ile ilgili sorunlar gibi durumlarda kişi büyük sıkıntılar duymaya başlar ve ilgisi bedenine yönelebilir. Kişinin hayatındaki önemli bir kayıp, yas süreci, fiziksel şiddet veya cinsel taciz de hipokondriyazisin başlangıcında etkili olabilir. online terapi

Psikodinamik yaklaşıma göre ise, kişinin başkalarına karşı hissettiği öfkeyi ve onlara karşı oluşturduğu kötü düşünceleri içine atarak, bu duyguları bastırarak fiziksel belirtilere dönüştürmesidir. Bazen de kişiler kendilerini ilgiye veya sevgiye muhtaç hissettiklerinde çevresindekiler tarafından daha fazla ilgi odağı olması için kendilerini sürekli hastaymış gibi gösterme eğilimine girerler. Bu durumun oluşma olasılığı kadın ve erkeklerde eşit orandadır. Herhangi bir yaşta başlayabileceği gibi en sık olarak 20li yaşlarda başlar.

Panik Bozukluk ve Hipokondriyazis Arasındaki Benzerlikler ve Farklar

Panik bozukluk, kişinin birden çok panik atak geçirip, kaygı verici durumların panik atak haline dönüşmesidir. Bu durum ellerde titreme ve terleme, nefes almada zorluk veya kalp çarpıntısı gibi belirtilerle ortaya çıkabilir.  Panik bozukluk ve hipokondriyazisin en benzer özelliği, ikisinin de kaygı temelli olup sağlıkla ilgili büyük endişeler taşımasıdır. Her iki durumu yaşayan kişilerin ortak özelliği, bedeniyle ilgili belirtilere daha az katlanabilir olmasıdır. mecidiyeköy psikolog

Bu iki durum arasındaki en önemli fark ise, hipokondriyazise sahip kişilerde kişilerin ikincil kazançları söz konusudur. Yani hipokondriyak kişilerde diğer insanlardan ilgi ihtiyacı, beklentileri daha fazladır ama panik atak bozukluğuna sahip kişilerin diğer insanlardan beklentileri olmadığı gibi tamamen kendileriyle ilgili durumlardan endişelidirler. Bunun yanında hipokondriyazise sahip kişilerde daha şiddetli hastalık inançları, daha düşük kaygı durumları varken (kaygının panik şeklinde olmaması durumu) ve ataklar yokken; panik bozuklukta panik ataklar esnasında ortaya çıkan korku ve bazı durumlarla tetiklenen kaygılar söz konusudur. beşiktaş psikolog

Nasıl Tedavi Edilir?

Depresyon gibi ciddi bir sorunla beraber görülüyorsa antidepresan tedavisinin yanında psikoterapi daha etkili olabilir. Sağlıksız düşünce ve davranışları değiştirmek amacıyla ‘Bilişsel Davranışçı Terapi’ yöntemi bu durumlarda yararlı olabilir. Amaç bu kişilerde oluşan kaygıyı azaltarak, sağlıklı düşünce ve davranışları arttırmaktır.

hastalık, Ben Hastalık Hastası Mıyım?,hipokondriyazis,öfke,stres,panik,kaygı,

hastalık, Ben Hastalık Hastası Mıyım?,hipokondriyazis,öfke,stres,panik,kaygı,

hastalık, Ben Hastalık Hastası Mıyım?,hipokondriyazis,öfke,stres,panik,kaygı,

hastalık, Ben Hastalık Hastası Mıyım?,hipokondriyazis,öfke,stres,panik,kaygı,

hastalık, Ben Hastalık Hastası Mıyım?,hipokondriyazis,öfke,stres,panik,kaygı,

istanbul psikolog,online terapi,online psikolog,şişli psikolog,beşiktaş psikolog,istanbul çağrışım psikolog,tavsiye psikolog,en iyi psikolog,psikolog ü