Geçiş Nesnesi (istanbul psikolog, online psikolog)
Geçiş nesnesi, bebeklerin yanlarından ayırmadığı, uyurken yakınında tuttuğu ve genel olarak bebeği sakinleştirme etkisi olan battaniye, oyuncak bebek gibi nesnelere verilen isimdir. Geçiş nesnesi kavramı literatüre Donald Winnicott tarafından kazandırılmış olup birçok psikanalitik teorisyen tarafından bebeğin bireyselleşme süreci için önemli bulunmuştur.
Bebekler ilk doğduklarında anneleriyle simbiyotik bir ilişkileri vardır, yani kendilerini ve annelerini bir zannederler. Bebeklerin ben ve ben olmayan ayrımını yapabilmesi ve anneden psikolojik olarak ayrışabilmesi, bireysel bir kendilik gelişimi için oldukça önemlidir. Annelerini ve benliklerini birbirinden ayırabilmeye başladıkça bebekler kendi kimliklerini inşa etmeye ve bağımsızlaşmaya başlar. Fakat bu bağımsızlaşma süreci bazen bebek için korkutucudur, anneden uzun süreler ayrı kalması bebekte stres yaratır ve kendini regüle edemez. Öte yandan süreçte anneyle fazla yakın kaldığı takdirde de kimlik karmaşası yaşar, kendi kimliğinin annesininki tarafından yutulacağından korkar ve yine bir uzaklaşma çabasına girer. Yani bebeğin bağımsızlaşması, annenin karşısında otonomi ve anneye bağlılık arasında gidip gelen hassas bir terazi gibidir. (beşiktaş psikolog)
Geçiş nesneleri bu noktada bebeğe yardımcı olur. Bebek, psikolojik olarak nesneye annenin sakinleştirici özelliklerini aktarır, ve böylece anneden fiziksel olarak uzakken bile bu geçiş nesnesinin yardımıyla kendi kendini sakinleştirebilir. Bebek nesnenin anne olmadığının farkındadır, bu yüzden nesneye olan yakınlığı nedeniyle kendi kimliğini tehdit altında hissetmez. Nesne bebeğin bağımsızlaşma sürecinde anneye optimal uzaklıkta (aynı zamanda yakınlıkta) kalmasını sağlar. Anne ne benlik bütünlüğünü tehlikeye sokacak kadar yakın, ne de bebeği strese sokacak kadar uzaktadır, çünkü annenin sakinleştirici özellikleri geçiş nesnesine aktarılmıştır.
Nesnenin varlığıyla bebek aynı zamanda, kendini sakinleştirmek ve duygularını düzenlemek için annenin yardımındansa kendi yarattığı bir nesnenin yardımını almaya başlar. Anne yavaş yavaş bebeğin her ihtiyacını karşılamak için müsaitliğini yitirir, bu yüzden bebek bağımsızlaşmanın da getirdiği bir biçimde sakinleşmek için git gide daha fazla geçiş nesnesine yaslanmaya başlar. Uykuya geçerken, stres durumunda, yorgun olduğunda nesneye sarılır. Öncesinde tamamen dışsal bir uyaran olan anne tarafından yatıştırılan bebek, artık kendi yapıtı bir ara nesne tarafından yatıştırılıyordur. Çünkü her ne kadar nesne dış dünyadan bir uyarıcı olsa da, ona sakinleştirici özellikleri psikolojik olarak yükleyen ve ona anlamını veren bebek ve bebeğin iç dünyasıdır, bu yüzden dolaylı yoldan bebek nesneyi kullanarak kendini sakinleştiriyordur. Bir süre sonra nesnenin bu sakinleştirici özellikleri bebek tarafından içselleştirilir ve önemli bir zihinsel yapı olan duygu düzenleme kapasitesine evrilir. Bu yüzden geçiş nesneleri bırakıldıklarında dahi çocuklar tarafından genelde özlenmezler ya da yasları tutulmaz, çünkü zaten nesnenin birçok özelliğini bebek içselleştirip kendisinin de bir parçası yapmıştır. (şişli psikolog)
Geçiş nesnesi aynı zamanda bebeğin kendini güvende hissederek keşif davranışında bulunmasına vesile olur. Yetişkinlerde de çocuklarda da, sağlıklı öğrenmenin gerçekleşebilmesi için öncelikle kişinin kendini güvende hissetmesi gerekir. Özellikle bebeklerde, çevrelerini keşfedebilmeleri için, korktukları ya da stres oldukları zaman geri dönüp kendilerini yatıştırabilecekleri bir güvenli alana ihtiyaç duyarlar. Böylelikle duygusal uyarılmaları rahatsız edici bir noktaya gelmeden sakinleşip keşfe ve öğrenmeye devam edebilirler. Normalde annenin karşıladığı bu güvenli alan ihtiyacı yeri geldiğinde geçiş nesneleri tarafından da sağlanabilir. Çocuk korktuğunda nesneye döner ve kendini yatıştırdıktan sonra keşfine sağlıklı bir biçimde devam eder.
Araştırmalar geçiş nesnesinin evrensel bir kavram olmadığını göstermekte. En fazla Amerikan ve İngiliz kültüründe görülen bu fenomene her kültürde rastlanmıyor. Geçiş nesnesinin yaygınlığı ile ise sosyoekonomik düzey, emzirme ve besleme pratikleri, veya çocuğun yaşıyla bir ilişkisinin olmadığı bulundu. Geçiş nesnesinin bazı kültürlerde daha yaygın olarak var olmasının kesin sebebi bilinmese de bazı ebeveyn pratiklerinin çocuğun bu nesneyi edinimini hızlandırabileceği düşünülüyor. (mecidiyeköy psikolog)
Online ve Yüz Yüze Uzman Klinik Psikolog Kadromuz için Tıklayın
Ücretsiz/Uygun Psikoterapi için Tıklayın
Ücretsiz Terapi için Tıklayın
Beril Ertik
Kaynakça
Hersen, M., & Sledge, W. (2002). Encyclopedia of psychotherapy.
Litt, C. J. (1986). Theories of transitional object attachment: An overview. International Journal of Behavioral Development, 9(3), 383-399.
Winnicott, D. W. (1971). Playing and reality: DW Winnicott. Basic Books.
istanbul psikolog, şişli psikolog, online terapi, yüzyüze terapi, beşitaş psikolog