Geçmiş ile Barışmak

Psikodinamik temel taşlarından Nesne İlişkileri kuramı ebeveynlerimiz, öğretmenlerimiz, ilk arkadaşlarımız gibi önemli ötekilerle yaşadığımız duygusal yaşantılar sonucunda kendimize ve diğer insanlara yönelik tasarımları oluşturduğumuzu ve bütün ilişkilerimizi de aslında bu ilk tasarımlar üzerinden algıladığımızı söyler. Travmatik deneyimler bu tasarımları sorunlu ve birbiriyle uyumsuz hale getirirler. Evrimsel Psikolojiye göre birey hayatta kalmaya yöneliktir, travma yaşandığında  beynimiz düzen bozulduğunda  tekrar düzeni kurmaya sorunu anlamlandırılarak çözmeye çalışır. Çocukluğumuzda travmalara yönelik birçok yanlış anlamlandırmalar yapabiliriz .Küçük bir çocuğun ödev yapmadığı için ebeveynlerin boşandığı düşünmesi doğaldır. Ya da ödevini yapmadığı zaman ağır şekilde fiziki olarak cezalandırılırsa bunu hakkettiğine inanabilir. Zihin travmalarının izlerini silmez   çünkü ileride benzer şekilde gelebilecek tehditleri çözmesi ve düzeni tekrar sağlaması gerekmektedir. Bu yüzden durumu  Evrimsel psikolojiye göre haklıdır ,bir daha ki cezanın gerçekleşmesi için gereken şeyi bilmektedir.

İnsan zihnin nasıl çalıştığına yönelik farklı birçok açıklamalar getiren birçok psikolojik görüş  günün sonunda  geçmişin- özellikle ilk çocukluğumuzun bizim üzerimizdeki etkisi üzerinde hem fikirdir. Bununla birlikte bütün hayat hikayemizi geçmişimiz etrafında şekillendirmek ve bugünün gücünü ,irademizi hafife almaktır. Psikoloji geçmişin çok etkili olabileceğini ileri sürmek ile hayatımızı ve kendimizi iyileştirme gücümüz de inanır.

Hayatımızı geçmişimizin ve travmalarımızı üzerine kurgulamak ironik olarak onları üzerinden gelmemizi engelleyebilir. Sürekli travmalarımızı düşünerek hareket edersek zaten kötü şeylerin bizi bulacağına dair sürekli bizi uyaran ve bu yüzden istediklerimizden vazgeçmemizi söyleyen bir iç sese sahip olabiliriz. Ya da ilişkilerimizde sürekli terk edileceğimizi ya da  bir şekilde zarar göreceğimizi düşünürsek karşımızdakine içten bir şekilde davranamaz, kaygılı ,öfkeli olabiliriz bu da günün sonunda gerçekten korktuğumuz sonuçları ilişkilerimizde yaşamamıza neden olabilir. Travmamızı hikayemiz yapmak ondan uzaklaşmayı kendimizden uzaklaşmak gibi hissetirebilir. Kimliğimiz temelinde travmamız yatarsa ister istemez hayatımız içinde o travmayı ararız, tıpkı bir kuşun hayatta kaldığı iklimini bilmesi  gibi hissederiz ,acı çeksek de ait olduğumuz   o iklime doğru göç ederken buluruz. Geçmişin kehanetleri bugünün gerçekleri olur. Bu duruma psikolojide kendini gerçekleştiren kehanet adı verilir.

Üstelik travma sadece bize özel bir kavramda değildir. İnsan olarak var oluşumuz da mutlaka bir eksiklik ,zorluk ,üzüntü vardır. Benzer zorlukları yaşayan her kişi aynı sonuca varmaz .Geçmişte yaşanan büyük travmalar ve zorluklar alkol bağımlılığının tek başına sorumlu olamaz. Tıpkı geçmişte yaşanan travmaların büyük başarıların sebebi olmadığı gibi her iki durumu da oluşturan bizim duruma verdiğiniz tepkilerdir. Bu tepkilerin temelinde kendimize ve travmamıza bakış açımız yatar. Bu bizim bakış açımızdır zorda olsa değiştirebiliriz. Bu bakış açısın değişiminin ilk noktası bazı temel algı değişikliklerinde yatar.

Travma ve acı insanidir. Acıdan uzaklaşmak onu yok etmez, arkasındaki sebepleri görmek ve bu sebeplerin geçmişten geldiğini fark etmek geçmiş ile barışmanın ilk adımıdır. Bu kolay bir şey gibi görünse de insanlar acıdan kaçmaya yöneliktir. Acıdan kaçmadan onunla yüzleşmek iki şey gerektir birincisi şu anki acıdan kaçmamamızı sağlayan davranışları fark etmeyi ve bu davranışların şu andaki sorunlardaki rolünü kabullenmektedir. İkincisi ise acıya katlanabilmek adına duygularımızı yönetmektir.

Duyguları yönetebilmek için duyguların hepimiz tarafından ayrı deneyimlendiğini ve deneyimin bir parçası olduğunu kabullenmeliyiz. Bazılarımız için büyük dalgalar yaratan olaylar bazılarımızda köpük gibi oluşturmaz. Ancak bizler dalgalar değil  okyanusuzdur. Duygular bize aittir ,ama biz değildir. İkincisi kabuldür. Dalgaları yok edemeyiz ama rüzgarın, akıntının yönünü bilmek yönümüzü sağlar .Kabul onaylamak ya da onların etkisiyle hareket etmek değildir. Onları anlamak, öğrenmektir. Kendimiz dinlemektir. Bu dinleme sadece akıl yoluyla olmaz bedenimizi dinlemek duygularımızı anlamak adına büyük bir kılavuzdur.

Üçüncüsü duygularımızın verdiği mesajların çarpıtılmış olabileceğine dikkat etmeliyiz. Duygular yararlı sinyaller olabileceği gibi yanlış mesajlar verebilir. Bir ayrılık  çok acı verici olabilir. Ancak gereklide olabilir.

Ve önemli akılda tutulması gereken geçmişin bir günde inşa edilmediğini gibi onunla barış sağlamanın da bir günde olamayacağıdır.Geçmişle barışmak sürekli çaba gerektirir.Acıyı rehber olarak kullanmak sürekli öğrenilen ve unutulan bir yetenektir.

                                                                                                                                                             Gözde Demir Noam Shpancer ( 2022)  How to Make Peace With the Past, Ph.D., ,Psychology Today Otterbein University ,https://www.psychologytoday.com/us/articles/202205/how-to-make-peace-with-the-past                  

Geçmiş ile Barışmak,travma,acı,zarar,psikoloji,duygu                     

Geçmiş ile Barışmak,travma,acı,zarar,psikoloji,duygu      

Geçmiş ile Barışmak,travma,acı,zarar,psikoloji,duygu      

Geçmiş ile Barışmak,travma,acı,zarar,psikoloji,duygu      

Geçmiş ile Barışmak,travma,acı,zarar,psikoloji,duygu   

istanbul psikolog,beşiktaş psikolog,şişli psikolog,online terapi,online psikolog,en iyi psikolog,tavsiye psikolog,psikolog ücretleri,istanbul psikolog çağrışım