Panik Atak Neden Olur?
Psikohelp
Paylaş
Panik atak, beyinde korku merkezinden sorumlu olan amigdala bölgesinin yanlış ve aşırı şekilde uyarılması sonucu oluşmaktadır. Bu uyarılmayla birlikte tehlike anlarında bizleri harekete geçiren sempatik sinir sistemi aktif hale gelir. Gerçekte herhangi bir tehlike olmamasına rağmen kişi böyle bir durumda fizyolojik olarak çeşitli reaksiyonlar gösterir.
Bunlar:
Bu reaktif davranışlar çeşitli egzersizler, psikoterapi ve destekleyici ilaçlarla birlikte daha kontrol edilebilir hale gelebilmektedir. Böylece kişi, panik atak halinde parasempatik sinir sistemini de devreye sokarak daha proaktif bir yol izler. Parasempatik sinir sistemi aktif haldeyken kaslarda rahatlama, kalp atış hızında azalma, mide ve bağırsak hareketlerinde artış meydana gelir.
Birçok ruhsal rahatsızlıkta olduğu gibi panik atağında oluşmasına etki eden birden fazla faktör olabilmektedir. Özellikle travma, yas, kayıp dönemleri, çok stresli yaşam olayları, beyindeki çeşitli nörotransmitterlerin dengesiz oluşu, genetik faktörler, kimyasal ajanlar, kişilik özellikleri, alkol kullanımı ve çeşitli antidepresanların kullanımı panik atağı tetiklediği düşünülmektedir.
Psikanalitik yaklaşıma göre panik bulgusu buzdağının görünen kısmını yani kişinin bilinçli tarafını temsil etmektedir. Burada asıl sorun bilinç dışından yani buz dağının görünmeyen kısmından kaynaklanır. Psikanaliz çalışmaları, panik atağın yarattığı yoğun anksiyete duygusunun id (bilinç dışı) ve süperego arasındaki çatışmalardan kaynaklandığını göstermektedir. Bunun yanında bebeklik çağında bakım verenle güvenli bağlanma gerçekleştirememiş bireylerde de anksiyeteye karşı duyarlılık oldukça fazla olduğu araştırmalarda görülmüştür.
Psikodinamik modele göre panik atağın temelinde bağlanma stilleri,ayrılık anksiyetesi, ebeveyn tutumları ve çeşitli savunma mekanizmaları rol oynar.
Bilişsel modele göre panik atak hastaları bu hastalığın belirtilerini yaşamaktan korkmaya başlar ve durum artık korkma korkusuna doğru evrilir. Bandura’ya göre bu hastalıkla başa çıkma derecesi kişinin öz etkinliğine göre değişiklik göstermektedir.
Casey ve arkadaşları tarafından ortaya atılan bir başka bilişsel modele göre panik atağın yoğunluğu bireyin öz yeterlilik, öz kontrol ve başa çıkma becerileri ile ilişkili olduğu gözlemlenmiştir.
Bireyler panik atak esnasında çeşitli bilişsel ve bedensel semptomlarla karşılaşmaktadır. Bu semptomlar şunları içerir:
Dehşete kapılma ve ölüm korkusu
Bu semptomlar Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel Kılavuzu’na göre (DSM) bir sebep olmaksızın ani ve hızlı bir şekilde ortaya çıkar. Kısa bir zamanda bu belirtiler en yüksek seviyelere ulaşır ve 10-15 dakika içerisinde etkisini azaltarak kaybolur. Fakat sonrasında kişi, bu deneyimin yarattığı gerginlik hissi ile kalp krizi geçireceği, öleceği ve kontrolünü kaybedeceği korkusuna kapılır.
Psikolog Elifnur YEŞİLTAŞ
Kaynakça
Erdoğan, S. (2007). Panik bozukluğunun nörobiyolojisi. Klinik Psikiyatri, 10(4), 3-13.
Kaya, M. S. (2020). Panik bozukluk tanısı almış bireyler ile sağlıklı bireylerin bazı psikodinamik yapılarının objektif ve projektif testler ile karşılaştırılması.
Kring, A., Johnson, S., Davison, G., Neale, J. (2019). Anormal Psikoloji (12. Baskı). Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık
Tükel, R. (2002). Panik bozukluğu. Klinik Psikiyatri Dergisi, 5(Supp: 3), 5-13.
Yüksel, N. (2002). Panik bozukluğunun nörobiyolojisi. Klinik Psikiyatri Dergisi, 4, 14-21.
Psikohelp Uygulamasını İndirin
kullanıcı Psikohelp'e güveniyor
Psikohelp Uygulamasını İndirin
© 2024 Psikohelp Tüm Hakları Saklıdır
0 (212) 216 23 67