Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri
Psikohelp
Paylaş
Travmatik bir olay sonrası kişide yoğun kaygı, stres yaratan; bunun sonucunda kaçınma ve uyarılma düzeylerinde değişkenliklere sebep olan; kişinin işlevselliğini etkileyen bir tanı grubudur. Travma sonrası stres bozukluğunun (TSSB) DSM V’e göre belirtilerini dört ana başlıkta ele almak mümkündür.
İstem dışı olarak travmatik olayın yeniden deneyimlenmesi: Bu yeniden deneyimleme birkaç şekilde görülebilir. Kişi travmatik olayla ilgili kabus görebilir. Travmatik olayı hatırlatacak herhangi bir uyaran karşısında olay anı tepkilerine benzer tepkiler gösterebilir. Savaş mağduru birisinin aniden duyulan yüksek sese karşı aşırı tepki göstermesi buna örnek olabilir. Hatta Irak-Amerika savaşı sonrası askerlerin evlerine döndüklerinde çim biçme makinesi seslerine karşı çok büyük tepki gösterdiği yakınları tarafından bildirilmiştir.
Olayla ilgili uyaranlardan kaçınma: Travma sonrası stres bozukluğuna sahip kişiler birçok kaçınma davranışı gösterir. Olayı düşünmekten hatta olayı hatırlatabileceğini düşündüğü bütün uyarıcılardan kaçınır. Araba kazası yaşamış birinin olay üzerinden iki sene geçmesine rağmen hala araba kullanmaması buna örnektir.
Travma sonrası diğer duygudurum ve bilişsel değişimler: Unutma, olumsuz biliş, kendini ve başkalarını suçlama, ilgi azalması, sosyal ilişkilerden uzaklaşma görülen değişimlerdir.
Agresif ve sinirli bir duygudurumları olabilir. Kişi kendini sürekli tetikte olmak zorunda hisseder. Uykuya dalmada güçlük çekildiği gibi uyanık kalmada da güçlük görülebilir. Kendine zarar verme düşünceleri hakimdir.
TSSB tanısı konulurken bir diğer dikkat edilmesi gereken nokta ise Akut Stres Bozukluğudur. (ASB) TSSB ile nedenleri ve belirtileri noktasında çok benzerlik göstermesine karşın belirtilerin 3 ile 31 gün arasında devam etmiş olması gerekmektedir. Akut stres bozukluğunun bir anormallik olarak görülmesi ise bazı tartışmalara sebebiyet vermektedir. Bazı araştırmacılar travma sonrasında bir aya kadar süre gelen tepkilerin oldukça insani ve elzem olduğunu, bu yüzden de anormal bir durummuş gibi ele alınamayacağını düşünmektedir. ASB yaşayan biri iki yıl sonunda TSSB olma ihtimalini arttırdığı araştırmalarda bulunmuştur. Bu nedenle ASB’yi tedavi etmek TSSB’ye karşı alınan bir önlem olarak da görülebilmektedir.
TSSB tanısı alan hastaların çoğunda eştanı da görülür. Kaygı bozukluğu, majör depresif bozukluk, madde kullanımı ve davranım bozukluğu TSSB ile birlikte en sık görülen rahatsızlıklardandır.
Davranışçı Yaklaşım: Davranışçı yaklaşıma göre TSSB klasik ve edimsel koşullanmayla açıklanır. Klasik koşullanmaya göre travma yaratan uyaran sonrası onu anımsatan herhangi bir uyarana da koşullandığı için kişi aynı şekilde travmatize olmamak için uyaranlardan kaçmaktadır. Araba kazası örneğimizden yola çıkacak olursak, ilk başta koşulsuz bir uyaran olan araba kullanmak araba kazasından sonra koşullanmıştır. Bir daha arabayı kullanmamak koşullu uyaran olmuştur. Arabayı kullanmama davranışı tekrardan travmatize olmayı engellediği için pekiştireç görevi görüyor. Bu da TSSB’nin edimsel koşullanma tarafına işaret eder.
Travmanın Doğası: Travma türü ve şiddeti de önemlidir. Olayın gerçekleştiği yere olan uzaklık bile etkileyen faktörlerdendir. Türkiye’nin Samsun ilinde gerçekleşen bir terör saldırısından, Samsun’da yaşayan kişilerin etkilenmesi ile Türkiye’deki herhangi bir ilde yaşayanların etkilenmesi arasında farklılık görülmektedir. Araştırmalara göre olaya yakın olan kişilerde olay, daha fazla olumsuz etki bırakmaktadır. İnsanların kişilerde oluşturduğu travmatik olaylar, doğal sebeplerden meydana gelen olaylara göre daha fazla TSSB’ye sebep olmaktadır.
Nörobiyolojik Faktörler: Amigdalada artan ve medyal orbitofrontal korteks azalan aktivetesinin TSSB’ye sebep olduğu bilinmektedir. TSSB tanısı alan kişilerin almayanlara göre hipokampüs hacimlerinin daha küçük olduğu görülmüştür. Yani daha küçük hipokampüs hacmi TSSB olma olasılığını arttırdığı düşülür.
Başa Etme Yöntemleri: Travma anında ve sonrasında kişinin baş etme mekanizması da bu hastalık için önem arz etmektedir. Eğer kişi bastırma savunma mekanizmasını çok kullanırsa TSSB görülme olasılığı da aynı oranda artar. Aynı şekilde dissosiyasyon belirtiler göstermesi ile TSSB tanısı alma arasında doğru orantı olduğu da araştırmalar sonucunda ortaya konulmuştur.
Koruyucu faktörler arasında esnek zihinsel beceriler ve güçlü sosyal destek ağını da eklemek gerekir.
Psikolog Yaren Meral MORAL
Kaynakça
Gül, I. G., Eryılmaz, G. (2015). Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Nörobiyolojisi: Bir Gözden Geçirme. Klinik Psikiyatri, 18(2) 71-79.
Kring, A.N. Johnson, S.L. Davison, G.C. Neale, J.M. (2013). Anormal Psikoloji. (M. Şahin, Çev.ed.). Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.
Özgen, F., Aydın, H. (1999). Travma Sonrası Stres Bozukluğu. Klinik Psikiyatri, 1, 34-41.
Öztürk, E., Derin, G. (2020). Psikotravmatoloji. Aydın İnsan ve Toplum Dergisi, 6(2), 181-214.
Alt Başlıklar
Alt başlık bulunamadı.
Psikohelp Uygulamasını İndirin
kullanıcı Psikohelp'e güveniyor
Psikohelp Uygulamasını İndirin
© 2024 Psikohelp Tüm Hakları Saklıdır
0 (212) 216 23 67