Anoreksiya Nervoza(AN)

Psikohelp

Paylaş

Tanımı

Anoreksiya nervoza (AN) bozulmuş beden algısına sahip, kilo almaktan aşırı korkan, yeterli miktarda yemek tüketmeme ve vücut ağırlıklarının olması gerektiğinden çok düşük olduğu bir psikiyatrik rahatsızlıktır. Bu rahatsızlığa sahip kişilerde kendi vücutlarını beğenmeme, kilo almayı gerektirecek şeylerden uzak durma, kilo alımını engellemek için kusma, kısıtlı yemek yeme, aşırı egzersiz yapma gibi davranışlarda bulunurlar.

 William Gull tarafından 1873 yılında “anoreksiya nervoza” olarak tanımlanmıştır. Yunanacadan gelen anoreksiya kelimesi “iştah kaybı” anlamına gelmektedir. Anoreksiya iştahsızlık anlamına gelse de bu rahatsızlığa sahip bireylerin iştahsızlık durumları yoktur. Hatta birey aç olduğu halde yemek yeme isteklerini ve ihtiyaçlarını görmezden gelerek bastırmaya çalışırlar. Yemek yemeseler de zihinleri sürekli orayla meşguldür. 

 Bu rahatsızlık genellikle ergenlik çağlarında ortaya çıkar. Ergenlik yıllarında birey kendisiyle ve vücuduyla daha çok ilgilenmeye başlar. Düşük bir benlik saygısına  sahip olan bu bireyler vücutlarında sürekli bir kusur, bir eksik bulurlar. Yemek yememe davranışıyla birlikte yoğun bir şekilde kilo verme çabası içine girerler. Beden algıları bozulduğu için aşırı kilo verseler de hala kilolu olduklarını düşünür ve durumlarının ciddiyetinin farkına varmazlar.

Anoreksiya Nevroza DSM-V tanı kriterleri
  • Kişinin yaşı, cinsiyeti, gelişimine ve beden sağlığına göre belirgin bir biçimde düşük vücut ağırlığına sahip olmak.
  • Kilo almaktan ve şişmanlamaktan çok korkma.
  • Bozuk bir beden algısına sahip olmak.

Ayrıca DSM-V anoreksiya nervozayı iki alt tipe ayırmıştır. Bunlar kısıtlayıcı tip ve tıkınırcasına yeme/çıkarma alt türleridir.

Kısıtlayıcı tip: kişi burada çok az yemek yiyerek kilo almamaya çalışır. Vücudun alması gereken besinden çok azını alır.

Tıkınırcasına yeme/çıkarma: Birey yemek yedikten sonra kilo almamak için yediklerini çıkartma davranışı gösterir.

10-30 yaşları arasında gözlenen bu rahatsızlık erkeklere oranla kadınlarda görülme sıklığı 10 kat daha fazladır. Kadınlarda yaşam boyu görülme sıklığı % 0,9 - 2,2 arasındadır. Erkeklerde yaşam boyu görülme sıklığı ise yaklaşık olarak % 0,3 oranlarındadır. Çoğunlukla ergenlik yıllarında ortaya çıkan bu rahatsızlık giderek daha erken dönemlerde görülmeye başladı.

Anoreksiye Nervozanın Nedenleri

Anoreksiya nervozanın oluş nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte genetik, psikolojik ve biyolojik faktörlerin neden olduğu düşünülmektedir.

Genetik faktörler: yapılan çalışmalar sonucu anoreksiya nervozanın görülmesinde genetiğin etkili olduğu gözlenmiştir. Yapılan çalışmalarda birinci dereceden akrabalarında bu rahatsızlığa sahip olan kişilerde AN’ nin görülme oranı diğerlerine göre 10 kat daha fazladır.

Psikolojik ve Sosyal faktörler: Aile, bireyin içinde yaşadığı çevre ve kültür gibi birçok yapı anoreksiya nervozanın ortaya çıkmasında etkili olabilmektedir. Toplumun zayıf beden algısına sahip olması, insanları dış görünüşlerine göre yargılamaları. Zayıf olmanın önemi, çevreden sürekli dış görünüşleri ve kiloları hakkında eleştirilere maruz kalmak. Aile, okul çevresi ve arkadaşlar arasında beğenilmemek, güzel olmadığını dair söylemler ve kendisiyle dalga geçilmesi gibi nedenler AN’nin ortaya çıkmasında büyük rol oynamaktadır. Ayrıca düşük benlik saygısına ve özgüven eksikliği yaşayan bireylerde daha çok ortaya çıktığı gözlenmektedir.

Psikodinamik ekole göre anoreksiya nervozanın ortaya çıkmasında anne- çocuk ilişkisi rol oynamaktadır. Anneyle çocuk ilişkisinde yaşanan sıkıntıların çocukların beden algılarının bozulmasına neden olmaktadır. Bir diğer sebep ise cinsel dürtülerin baskılanmasından kaynaklı olduğudur. Anoreksiya nervozada birey cinsel arzu ve çekicilikten uzaklaşmak ister. Ergenlik çağına gelen genç kızların fiziksel olarak gelişmeleri ve cinsel dürtülerinin artmasıyla birlikte büyüme, gebe kalma, kadın olma ve cinselliğe karşı bir savunma olarak yemek yememe davranışı gösterirler.

Biyolojik faktörler: Anoreksiya nervozanın görülme nedenleri arasında bazı biyolojik faktörler vardır. Fakat bu biyolojik değişikliklerin rahatsızlığa neden olduğu mu yoksa rahatsızlığın sonucu mu olduğu tam bilinmemektedir. hormonal değişiklikler ve dopamin, serotonin, noradrenalin gibi nörotransmitterlerin seviyelerinin yeme bozukluklarının görülmesinde rol oynamaktadır.

                                                                                                                         HALİME ÇİÇEK

KAYNAKÇA

SARI, S. A. ANOREKSIYA NERVOZA.

YILMAZ, H. Ö. YEME VE BESLENME BOZUKLUKLARI. BESLENME OBEZİTE VE, 35.

Bulut, N. S., Küpeli, N. Y., Bulut, G. Ç., & Topçuoğlu, V. (2017). Anoreksiya Nervoza’da Psikososyal Tedaviler. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar9(3), 329-345.

Babayiğit, Z., & Bahadır, G. (2007). Obez kadınlarda tıkınırcasına yeme bozukluğunun bilişsel kurama göre incelenmesi. Yayınlamamış doktora tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Yücel, B. (2009). Estetik bir kaygıdan hastalığa uzanan yol: Yeme bozuklukları. İlk Söz22(4), 39-45.

Alt Başlıklar


Alt başlık bulunamadı.

Yorum Yap

Yorumunuz değerlendirmeye alındı.

Yorumlar

Hem Online Terapi hem yüz yüze Terapi Seçenleri

Psikohelp Uygulamasını İndirin

herohero
heroheroheroherohero
50bin +

kullanıcı Psikohelp'e güveniyor

Yardım

Canlı Destek

Bize Ulaşın

0 (212) 216 23 67

Psikohelp Uygulamasını İndirin

herohero

© 2024 Psikohelp Tüm Hakları Saklıdır

0 (212) 216 23 67

Sorularınız mı var? Bizimle Konuşun
Yardımcılarımızdan birini seçerek devam edin
Canlı Destek 1
Canlı Destek
Aktif
Canlı Destek 2
Canlı Destek
Aktif
Canlı Destek 3
Canlı Destek
Aktif