Her bireyin çocukluğunda bakım vereniyle ilişkisinin izleri erişkinliğinde görmek mümkündür. Öyle bir ebeveyn düşünün ki çocuğunu sürekli eleştiren, aşağılayan, kıyaslayan, ona cezalar veren, katı veya soğuk olan. Çocuk böyle bir durum karşısında nasıl başa çıkıyor olabilir? Böyle bir annenin çocuğu ya aynı davranışları içselleştiremeye başlar ya da öfkeli, dürtüsel, mutsuz, kırgın veya incinmiş bir çocuğu hep içinde barındırır. Bu yazıda ele aldığım başa çıkma biçimi ise ebeveynin davranışını içselleştiren ve içinde kendi ebeveyni olan kişiler olacak.
Kendinize şunları söylerken bulur musunuz? “Sen şişkosun” “Salaksın” “Bir şeyi de beceremiyorsun” “Hep hatalar yapıyorsun” “İnsanlar seni tabi sevmezler” “Bence espiri yapma rezil oluyorsun” “Ne kadar zayıf bir karakterin var” “Yetersizsin” “Bu iş böyle mi yapılır!” “Şimdi kesin rezil olacaksın” “Onlar senden daha iyi” “Sınavdan bir kere daha düşük alırsam tüm hafta evden çıkmayacağım” “Diyeti bir daha bozarsan 3 gün yemek yemeyeceksin” “Hep adım atan sensin aptal olma” “Bugün işlerimi bitiremezsen tüm hafta sonunu bu işle geçireceksin gezmek yok” “Bir de şimdi utanmadan ağla da tam olsun”.
Yukardaki örnekleri veya bu örneklere benzer cümleleri kendinize çok defa söylüyorken buluyorsanız içinizde kötü bir ebeveyn temsilini taşıyorsunuz. Geçmişte ne kadar yoğun cezalandırıcı/ eleştirel bir ebeveyne maruz kaldığınıza bağlı olarak böyle bir iç ses geliştirilir.
Neler yapılabilir?
1) Bu seslerin size ait olmadığını fark edin.
2) Kendinize şefkat göstermeyi deneyin.
3) Kendinize şefkatle sarılın.
4) Neye ihtiyacınız olduğunu fark etmeyi deneyin. Kendinizi gözlemleyin.
6) Hangi durumlarda içinizdeki ebeveyn aktif moda geçiyor fark edin.
7) Mindfulness, nefes egzersizlerini deneyebilirsiniz.
5) Sevdiğiniz ve güvendiğiniz şefkatli birinden yardım isteyebilirsiniz.
8) Başkalarına karşı nasıl nazik davranıp konuşuyorsanız kendinize de aynı şekilde davranmaya çalışın.
9) İçinizdeki çocuğa şefkat gösterin.
Her çocuk gibi sizin de anlaşılmak, görülmek, sevilmek, bağ kurmak, soru sormak, oynamak, sınırların belirginliği ve özerklik ihtiyaçlarınız olmuştur. Bunların yeterince karşılanmadığı çocuklukta ebeveynin rollerindeki eleştirel ve katı tarafın baskın gelmesinin sonucu olarak içimizde büyütüp beslediğimiz ebeveynimizi belki artık bırakma vakti gelmiştir ne dersiniz?
Psikolog Süreyya ÇALIK