MELANKOLİ BAĞIMLILIĞI
Psikohelp
Paylaş
Melankoli kavramı ilk olarak Homeros Destanı ile birlikte ortaya atılmıştır. Antik Çağlarda melankoli sahibi kişiler cezalandırılıp toplumdan dışlanırken zindanlara atılmakta ve kötü olarak damgalanmaktadırlar. Bu ruh hali bir bozukluk olarak görülmekte ve hoş karşılanmamaktadır.
Antik Yunan felsefesinde ise melankoli kavramının ne zaman tartışıldığı tam olarak bilinmemektedir. Fakat Hipokrat’ın bu kavramı 430-410 yılları arasında tanımladığı düşünülmektedir. İlk olarak “kara safra” olarak bedende meydana gelen bir hastalık olduğu söylenen melankolinin safra kesesinde salgılanan safra suyunun kuruyarak koyulaşması ve acı bir hale gelmesiyle oluştuğu varsayılmıştır. Melankoli ile beraber ortaya çıkan semptomların da bu acı sıvı nedeniyle oluştuğu düşünülmüştür.-şişli psikolog
Aydınlanma Çağında melankolikler “akılsız deliler” olarak tanımlanıp zindanlara kapatılırken bu dönemde özellikle Sigmund Freud’un melankoliyi psikanaliz üzerinden açıklamaya dair çalışmalarını görmeye başlıyoruz.
Freud metninde melankoliyi açıklarken yasın varlığına da başvurmuş onu da açıklama yoluna gitmiştir. Freud’a göre yas ve melankolinin farkı kişinin neyi kaybettiğinin farkında oluş ya da olmayış durumuyla ilgilidir. Melankolide de bir kayıp durumu söz konusudur fakat kişi kendi içinde neleri kaybettiğini anlayamamaktadır der Freud. Yani bilinçdışı bir durum da söz konusudur.-beşiktaş psikolog
Aynı zamanda yasta kendine duyulan saygıda bir bozulma meydana gelmez. Acı daha çok öteki nesneye yöneltilmektedir. Fakat melankolide bunun tersine kişinin kendini algılayış durumunda değişmeler meydana gelmektedir. Yani burada kendine yöneltilen bir aşağılama ve suçlama durumu vardır. Kişi bununla beraber dünyaya olan ilgisini kaybeder, değersiz gördüğü benliğini başkalarıyla paylaşmak istemeyerek kabuğuna çekilir. Uykusuzluk semptomları başlayabilir ve depresyonun pençesine düşebilir.
Depresyon başlı başına hayat faaliyetlerini etkileyen ve hayat kalitesini düşüren bir ruhsal rahatsızlıktır. Bu acı verici durum sürekli olmaya başladığı an kişi bilinçdışında bu çökkünlük halinden kaçmak için yollar aramaya başlayabilir. Bunlardan biri acıyı melankolikleştirerek bunu mazoşist bir tutumla kabul etmektir.-mecidiyeköy psikolog
Bir teoriye göre bazı insanlar bu melankoli halinden zevk almakta ve bunu kişilik yapısına yedirmektedir. Buna örnek olarak sürekli depresif bir ruh halinde olma, hüzünlü müzikler dinleyerek bu türde aktiviteler yapma, kendini bu şekilde tanımlama yer alabilir. Bu ruh halinin arka planına baktığımızda ise bunu bir savunma mekanizması olarak almamız mümkündür. Çünkü acıyı ve mutsuzluğu normalleştirmek, bunu bir tarz olarak algılamak; depresyonun getirdiği çökkünlükten ve zorlu durumlardan kaçınmak için bir çözüm yoludur. Kronik depresyon gibi durumlarda ise melankoliye dair bir tutku, adeta bir bağımlılık geliştirmek, yani melankoli sevicisi olmak mümkün olabilecektir.
Online ve Yüz Yüze Uzman Klinik Psikolog Kadromuz için Tıklayın
Ücretsiz/Uygun Psikoterapi için Tıklayın
Ücretsiz Terapi için Tıklayın
Deniz Geçginer
KAYNAKÇA:
Freud, S. (2015). Yas ve Melankoli. (A. Emirsoy, Çev.) İstanbul: Telos Yayıncılık.
Elçi E., N. (2020). Melankolik öznede özdeşleşme ile intihar üzerine söylemsel bir analiz: Sylvia plath ve nilgün marmara örneği. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul Arel Üniversitesi.
Teber, S. (2009). Melankoli-Normal Bir Anomali (5. b.). İstanbul: Say Yayınları.
hipokrat, yas, bilinçdışı kayıp, şuçluluk, mazoşizm, istanbul psikolog,şişli psikolog,istanbul psikolog tavsiye,istanbul en iyi psikolog,istanbul psikolog ücretleri, istanbul avrupa yakası psikolog,online psikolog, ücretsiz psikolog, istanbul psikolog önerisi,psikolog randevu,yüz yüze psikolog,online terapi, psikolojik destek, ücretsiz psikolojik destek
Alt Başlıklar
Alt başlık bulunamadı.
Psikohelp Uygulamasını İndirin
kullanıcı Psikohelp'e güveniyor
Psikohelp Uygulamasını İndirin
© 2024 Psikohelp Tüm Hakları Saklıdır
0 (212) 216 23 67