Orgazm cinsel uyarılmadan sonra kişinin aldığı zevk ve hazın en zirvesidir. Orgazm anında fiziksel ve psikolojik cinsel uyarılmadan sonra beyin harekete geçer ve vücutta dopamin hormonu salgılanır, dopamin hormonu ise yoğun bir haz algısı sağlar. Orgazm anı 5-15 saniye arasında değişir. Orgazm olma durumu cinsel birliktelik sırasında da mastürbasyon yaparken de görülebilir. Yaşla birlikte cinsel deneyimlerin artmasıyla orgazm olma durumu artmaktadır. Cinsel birliktelik sırasında haz ve zevk alınamama durumları yani orgazm evresine ulaşamama orgazm bozukluğudur. Orgazm bozukluğu genellikle cinsel birliktelik sırasında bireyin gecikmeli bir şekilde veya hiç haz alamamasıdır. Hem kadınlarda hem erkeklerde var olan bu orgazm olamama durumu farklı şekillerde meydana gelir.

Orgazm bozukluğu kadınlarda cinsel uyarılmadan sonra orgazm anının yaşanmaması veya gecikmeli olarak görülmesidir. Bazı kadınlar hiç orgazm olmazken bazı kadınlar ise mastürbasyon yaparken olabiliyorlar. Kadınlarda orgazm bozukluğu sonradan ortaya çıkabileceği gibi daha önce hiç orgazm olmamışta olabilir.

 Erkekte orgazm bozukluğu geç boşalma, anhedonik ( keyif alamama) orgazm ve doyumsuzluk şeklindedir. Geç boşalmada erkek orgazm seviyesine hiç ulaşamaz, ulaşsa bile yoğun bir uyarılmadan sonra ulaşır. Boşalma durumu geç olabileceği gibi hiç gerçekleşmeyebilir ya da yoğun uyarılma sonucu gerçekleşir. Anhedonik orgazm bozukluğunda ise boşalma gerçekleştiği halde erkek orgazm olamaz. Bir diğer bozukluk ise doyumsuzluk yani erkek orgazm olsa bile yeterince doyum sağlanamamasıdır.

Orgazm bozukluğu erkeklere oranla kadınlarda daha çok gözlenir. Erkeklerde orgazm bozukluğu görülme sıklığı % 2’nin altındadır. Kadınlarda ise bu oran 5-20 değerleri arasındadır.

DSM-V’de kadın ve erkekte olan orgazm bozukluğu için cinsel işlev bozuklukları arasında kadın orgazm bozukluğu başlığı altında yer vermiştir. DSM-V tanı kriterleri;

Altı aydır yaşanan cinsel birlikteliklerin en az yüzde yetmişinde orgazm olamama durumu olmalıdır.

  • Orgazmın belirgin olarak gecikmesi, seyrekleşmesi ya da gerçekleşmemesi
  • Orgazm duyularının belirgin bir şekilde şiddetinin azalması

Nedenleri

Orgazm bozukluğunun kadın ve erkeğe göre farklı nedenleri olsa da genel olarak benzer sebepleri vardır. Orgazm olamama durumunu psikolojik ve fiziksel olmak üzere birçok nedeni vardır.

Yaşadığı çevre: Bireyin içinde yaşamış olduğu aile ortamının orgazm bozukluğunun görülme nedenlerindendir. Anne babanı sert ve baskıcı tutumları, cinsellik hakkındaki değer yargıları orgazm bozukluğuna neden olur. Anne baba cinselliğin kötü ve pis bir şey olduğunu öğretirler. Cinsellikle ilgili bu değer yargılar ileride bireyin cinsel yaşamını etkilemektedir. Birey cinsel birleşmede yaşadığı acılı deneyimler için anne ve babanın uyarılarına dikkat etmediğinden dolayı bir ceza olarak görür.

Baba-kız ilişkisinin de orgazm bozukluklarına etkisi vardır. Olumsuz bir baba-kız ilişkisine sahip olan kadınlarda orgazm bozukluğu daha çok gözlenmiştir. Babanın yakınlığını, sevgisinin ve iletişiminin az olmasından dolayı babayla iyi bir ilişkileri yoktur. Kadının babaya karşı olan olumsuz duyguları orgazm olma durumunu etkilemektedir. Bunun kadının babasına karşı beslediği olumsuz duyguları eşine yöneltmesinden kaynaklı olduğu düşünülebilir.

Toplumun kadın ve erkek için belirlediği rollerde etkilidir bu duruma. Kadının geleneksel kadın rolünden çıkamaması, cinsel birleşmeyi erkeğe karşı yerine getirilen bir görev olarak algılanması ve kendisinin cinsel birleşmeden haz alıp almamasının bir öneminin olmaması orgazm olamamayı etkilemektedir.

Kendisiyle ilgili: Bireyinde kendisinden kaynaklı olan sorunlarında bu durumu etkilemektedir. Kişinin kendisiyle ilgili düşünceleri ve içinde oldukları ruhsal durumları cinsel birliktelikten haz alıp almamalarını etkilemektedir. Bireyin kendisini beğenmemesi, düşük benlik saygısı, cinsel birleşmeden korkması, cinsel ilişki için hazır olamam, kaygılı ve çekingen olması etki eden durumlardandır. Çok fazla kontrollü olmaları ve kendilerini rahat hissetmemeleri cinsel ilişkide kendilerini bırakmaya engel olur. Özellikle erkeklerin cinsel ilişkide kontrollerin onların elinde olması gerektiği düşündeşinden dolayı kontrolü kaybetmekten korkarlar. Ayrıca Obsesif-kompulsif bozukluğu olan kişilerde orgazm olamama durumu gözlenir.  Depresyon, bazı ağır kişilik bozuklukları, diğer psikolojik ve psikiyatrik rahatsızlıklar orgazm bozukluğunun bir diğer nedenlerindendir. Ek olarak bireyin kendi vücudunu tanımaması, ahlaki inanışlar ve suçluluk duyguları da etkili olmaktadır.

Homoseksüel duygularda orgazm olma durumunu etkileyen önemli nedenlerdendir. Birey sahip olduğu homoseksüel duygularını bastırmak ve kendi cinsinden hoşlandığını reddedip karşı cinsle cinsel birliktelik yaşaması orgazm bozukluğuna neden olur.

Partneriyle ilgili: Bireyin eşine karşı beslediği olumsuz duygular cinsel ilişkilerini de olumsuz etkilemektedir. Eşiyle yaşadığı problemler, uyum içinde olmamaları, eşinin beceriksizliği orgazm bozukluklarına sebep olur. Eşini hamile bırakmaktan korktuğundan cinsel ilişkide aşırı kontrollü olur ve huzursuz hisseder. Ön sevişmenin az olması, yeterince tahrik olamam ve eşinin erken boşalması da bu duruma etki etmektedir. Yeterince uyarılma almamakta zevk almayı engellemektedir.

Fiziksel rahatsızlıklar ve ilaç kullanımları: Kullanılan ilaçların yan etkisi (ör: antidepresanlar), Fiziksel hastalıklar, genital bölgelerde yapılan ameliyatlar orgazm olamam durumunda etkili olabilirler. Genital bölgedeki rahatsızlıklar ve genital bölgenin yapısının bozulması. Alkol ve madde kullanımları da etkilidir.

                                                                                                                                        HALİME ÇİÇEK

KAYNAKÇA

İncesu, C. (2004). Cinsel işlevler ve cinsel işlev bozuklukları. Klinik Psikiyatri Dergisi7(Suppl 3), 3-13.

Nedir, C. (2008). Cinsel işlev bozuklukları.

Akbulut, M. F., Üçpınar, M. B., & Gürbüz, Z. G. (2015). Kadınlarda cinsel fonksiyon bozukluklarının sınıflaması ve tedavisi. Türkiye Klinikleri J Urology-Special Topics8(3), 10-5.

ALKAN, E. Y., & HİSLİ ŞAHİN, N. T. D. (2008). Cinsel işlev bozuklukları ve kişilerarası tarz, öfke, kendilik algısı (Doctoral dissertation, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uygulamalı Psikoloji Anabilim Dalı).

Facebook
Twitter
LinkedIn
Telegram
Yorumlar