Aşk’ın ömrü Ne Kadar?

Aşk’ın ömrü Ne Kadar? Arapça kökenli olan bu sözcük Türk Dil Kurumuna göre aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, sevi, sevda, amor olarak tanımlanmış. Üç harf tek heceden oluşmaktadır. Tanım yapmak zor olsa da herkes tarafından kabul edilebilecek en yakın kelimeler bunlar olduğu söylenebilir. Ancak aşkı açıklamak tanımı kadar kolay ve net değildir. Kişiden kişiye, kültürden kültüre değişiklik gösteren bir duygu olmakla beraber hem fiziksel hem de duygusal olarak tepki verdiğimiz bir duygu olarak karşımıza çıkmaktadır. Herkes aşkı kendi geçmiş yaşantılarından öğrendikleri ve duygularına göre yaşar. Geçmişten beri her dönem aşk farklı bir şekilde açıklanmaya ve anlatılmaya çalışılmıştır. Adına tiyatrolar, sinemalar, kitaplar yazılmış, bir sürü şarkılar yapılmıştır. Ancak yapılan araştırmalara göre ortak olarak da vücudumuzda yarattığı etkilerin gözlemlenmesi sonucunda ortaya çıkan veriler de bulunmaktadır. / Aşk’ın ömrü Ne Kadar? Kişi aşık olduğunda beyninde hormonlarında değişiklikler gözlemlenebilmektedir. Kişi aşık olduğunda dopamin ve serotonin adı verilen mutluluğu yükselerek kişinin mutlu olmasını ve dünyayı daha renkli algılamasına yardımcı olur. Kişi kendini daha zinde canlı ve iyi hisseder. Sonrasında uykuyu sağlayan hormonlarda azalma yaşanır. Kişi normale göre az uyusa bile yeni güne daha zinde ve mutlu uyanır. Beyindeki mekanizmalarda etkilenir. İlginç bir şekilde, takıntıları olan insanlar takıntı maddesine yoğunlaşmasını sağlayan beyin mekanizmaları, aşkta da etkilidir. Aşık insan ise aşık olduğu kişiye karşı aynı yaklaşımı göstermesini sağlar. O kişiyi düşündüğümüzde, onu hep görmek istememizin hep onunla vakit geçirmek istememizin altında yatan sebeplerde bu mekanizmaların etkilenmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden aşk biraz beyin durması gibi tanımlanabilmesinin altında bu benzer duyguların varlığı vardır. Takıntılarımızı, o kişiyi görmeye karşı düşüncelerimizi tetikler. Sadece takıntılarımızı da tetiklemekle kalmaz. Beyinde genelde annelerde olan beyin yapıları etkilenmeye başlar. Beyinde bulunan ayna nöronlar çocuğuna baktığında onun istek ve arzularını bir bakışta algılayan annelerde daha yoğundur. Tıpkı annelerde olduğu gibi bu aşık olan insanlarda da aynı şekildedir. Ayna nöronların karşısındaki kişilerin algılaması ve benzerini yapması durumunu aşık insanların birbirine gittikçe benzemesini açıklamakta yardımcı olabilir. Bunların hepsinin sonucunda oluşan aşk neden ömür boyu sürmez? /Aşk’ın ömrü Ne Kadar? Araştırmalar sonucunda hormonların ve beyin mekanizmalarının aşık olduktan sonraki haline geri dönmesi iki yıl olarak saptanmıştır. Beyin ve hormon yapıları iki sene sonunda eski halini alır. Mantık geri gelir ve eskisi gibi uykunuzda aynı olmaz. Hayatı pembe gözlüklerle görmeniz yavaş yavaş son bulabilir. Ama arka planda aşk yerine sevgiye güvene ve şefkate bırakıyorsa devam eder. Sadece isim değişir. Aşk biter ancak yerine devamlılığı olan duygular kalır. Ya da iki kişi iki yabancı haline gelebilir. Belki de eskisi gibi deli gibi aşık değilim cümleleri bu yüzdendir. Kim bilir? Bilinen tek şey yıllar boyunca açıklanmaya çalışan ve gelecekte de açıklanmak için uğraşılacağı düşünülen aşk’tır.